Ömür senle anlamlı varlığınla hayatmış
Aşkın gönlüme girip benliğimi kuşatmış
Seni yaradan rabbim nasıl güzel yaratmış
Ne zaman geleceksin gözlerimin has nuru
Seni seviyorum ya bıraktım tüm gururu
Bir eşin yok dünyada hem iyisin hem ala
Buğulu gözlerine olmuşum yar müptela
Mesafeler olsada seviyorum ben hala
Ne zaman geleceksin gözlerimin has nuru
Seni seviyorum ya bıraktım tüm gururu
Aşkından usanmadım duymuyorum pişmanlık
Razıyım derde senle yaşamaya bir anlık
Nasıl zor ıssız oda yatağımda yalnızlık
Ne zaman geleceksin gözlerimin has nuru
Seni seviyorum ya bıraktım tüm gururu
Mutluluğu neşeyi ben sende buluyorum
Toprakta çiçekde sen ,sen diye kokluyorum
Evin her köşesine resmini koyuyorum
Ne zaman geleceksin gözlerimin has nuru
Seni seviyorum ya bıraktım tüm gururu
Nasıl geçer sensiz kalan bu ömrüm
Bu aşk beni iflah etmez bilirim
Hasretini çeke çeke ölürüm
Ben değil sen bozdun aşk yeminini
Kaçırdık sevdanın son trenini
Can dedim canıma,yar kastınmı var
Tadı yok hayatın gönlüm tarumar
Elimde kaldı hep tuttuğum dallar
Ben değil sen bozdun aşk yeminini
Kaçırdık sevdanın son trenini
İkimiz bizbize söz vermedikmi
Divane olupta hiç sevmedikmi
Nazar değdi hani göz demedikmi
Ben değil sen bozdun aşk yeminini
Kaçırdık sevdanın son trenini
Ümitsizlik kaplarsa dalım ol tutunduğum
Öyle bir an yaşatki maziyi unutayım
Öksüz bir yavru gibi dizlerinde yatayım
Vurgun yemiş desinler uzanalım yan yana
Aç gönlünü al beni yapayalnız dünyana
Olamaz aşkı senden başka sevip sevdiren
Güldüremez yüzümü sensin yüzü güldüren
Yanıbaşımda bile kendini özlettiren
Vurgun yemiş desinler uzanalım yan yana
Aç gönlünü al beni yapayalnız dünyana
Masum görünüşün var bakışların sihirli
Yüzündeki çizgilerden acı çektiğin belli
Az kaldı kapanacak bitti ömür defteri
Vurgun yemiş desinler uzanalım yan yana
Aç gönlünü al beni yapayalnız dünyana
İki tatlı sözüne inanır aldanırım
Her gün daha tutkulu daha sevdalanırım
Kıvılcım çıkar közden alevlenir yanarım
Vurgun yemiş desinler uzanalım yan yana
Aç gönlünü al beni yapayalnız dünyana
Senelerdir gurbet elde kalmış ım
Bu yüzden ben kalbten yara almışım
Yarsiz ummanlara her gün dalmışım
_____Bu benim yandığım umurunda mı..?
_____Saçlarım yolarım umurunda mı
Bu hasretlik beni yedi bitirdi
Aldı gençliğimi ömrüm yetirdi
İlkbahar yazımı güze getirdi
____Dallarım kurudu umurunda mı..?
____Bağlarım viranmış umurunda mı ?
O yar beni attı aşkın közüne
Yatırmadın felek onun dizine
Beni hasret koydun yarin yüzüne
güneşimi unuttum doğarmı bilmem sensiz..!
seviyorken biz ayrıldık nedensiz,
gül dalında gül görmedim,
sensiz birgün gülemedim;
göz yaşına boğuldum,
hiç ses etmedim.
güneşimi unuttum doğarmı bilmem sensiz..!
seviyorken biz ayrıldık nedensiz,
gül dalında gül görmedim,
sensiz birgün gülemedim;
göz yaşına boğuldum,
hiç ses etmedim.
Sayın İbrahim TATLISES için 2008 yılında yazdığım bu şiiri Soyadını İbrahim TATLISES'e vermiş olan Sayın Bestekâr Yılmaz TATLISE'in bu sitesine koymak uygun olacaktır. İbrahim TATLISES'e de açil şifalar diliyorum...Üzgünüz
O bir kral..! Fakirlikten gelen Fakirler babası. Üzülme eey kral Dünya Vefasızlık dünyası… Yüreği duygulu mu duygulu Gördüğü vefasızlıktan Gözleri Sulu sulu… Sıcacık damlalar Yanağından süzülürken Bir kral tanıdım Fakirlikten gelen… Dalmış gözleri uzaklara Kim bilir Neler düşünürken… Kalakalmış bir sahilde Eli cebinde Tek başına üzülürken… ………………………… Hey koca kral Kendine gel Dalıp dalıp, gitme öyle Hüzünlenme Baak Uzaklara Bir daha bak… Çocukluğun mu Aklına geldi O günler Deyil mi Daha güzeldi… Ekmek bulamasan da Elbisen yırtık pırtık Ayakkabın delik Evin Taş kovuğundan Olsa da… Üstün başın, toz toprak Yıkanmamış olsa bile O saçların dağılmış Elin kirli kalsa bile… ………………………… Ağla hey koca kral Dök içini Üşenmeden yorulmadan Dinlerim seni... Hani o O kuş kovaladığın Kara lastikli Sapanın nerede..! ..? Bir yanı kopmuş Naylon ayakkabın Kırılmış, kirli Yarım tarağın… Ya soğuk gecelerde Başını koyduğun Yastık yorganın O taş evin…. Çala kaşık Un çorbanı içtiğin Tahta kaşığın Bakır tabağın Nerede..! ..? ………………………… Hele Sessiz gecelerde Üzerine oturup Samanyolundan kayan Yıldızlara baktığın Nerde o Taş sandalyen… Ya baharda topladığın Kır çiçekleri… Yapraklarını Seviyor mu..? Sevmiyor mu..? Diye kopardığın Papatyalar… Çocukluk aşk’ın Gökçe kız… Bayramlarda Şeker koyduğun Yamalı torban… Vefalı arkadaşın Karabaş köpek… Aç yattığın geceleri... Özlüyorsun değil mi..? Ben de öyle..! …………………………… Haydi koca kral Dalıp dalıp Gitme öyle uzaklara Çıkart elini cebinden Kaldır fırlat ceketini sokağa… Denize savur Boyalı iskarpinlerini… Çıplak ayak Şöyle bir koşalım Seninle sokaklarda Deliler gibi… …………………………… Fakirlikten gelen Fakirler babası Üzülmeyesin eey kral Dünya Vefasızlık dünyası…