Besteciler ve Söz Yazarları
Unutmam Seni
Kaç gündür yazmadı diyerek beni, Suçlama el olur unutmam seni. Ruhum terk etmeden naçiz bedeni, Gözüme göl olur unutmam seni…
Günler yaprak gibi düşer takvimden, Sanma ki yazmadım sana zevkimden, Baktıkça akşamın sırlı fevkinden, Gönüle yol olur unutmam seni…
Zannetme kalemde mürekkep bitti, Sanma gönül seni hepten terk etti, Ne canım istedi, ne elim gitti, Kalbime zül olur unutmam seni…
Harcadım boş yere, dostluk servetin, Zamanmış düşmanım, arttı nefretim, Ben yazmadım amma, bildim kıymetin, Günüme çöl olur unutmam seni…
Her sabah bakarım var mı bir haber, Umutlar tükenmez, olsa gün heder, Hasret katlanarak ömrü dar eder, Ömrüme pul olur unutmam seni…
Dostluk arkadaşlık eksilir mi hiç, Gönül boştan yere delirir mi hiç, Sevgi hiç yok iken belirir mi hiç, Köküme dal olur unutmam seni…
Özledim satırlar özlemle doldu, Ömürlük hatırlar, cüzlerle doldu, Hasretler tutuşup, közlerle doldu, Dilime lal olur unutmam seni…
09.10.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara
İkimizi de
Gözlerinden doğan o güneş var ya Boğmaya yetecek ikimizi de Sözlerinden yağan o ateş var ya Yakmaya yetecek ikimizi de
Kökümü kurudu gönül çınarın Kaynağı kesildi gözün pınarın Alnına kazınan kötü kaderin Yıkmaya yetecek ikimizi de
Çilene kul olan çilekeş var ya Çekmeye yetecek ikimizi de Bilene zül olan yakarış var ya Sıkmaya yetecek ikimizi de
Gönül yıkıldıkça bitmez talanın Hiçbir aşikârda yitmez yalanın Aşkıma kustukça zehri yılanın Sokmaya yetecek ikimizi de
Kökümü kurudu gönül çınarın Kaynağı kesildi gözün pınarın Alnına kazınan kötü kaderin Yıkmaya yetecek ikimizi de
04.08.2008 Necati ŞİMŞEK Ankara
Geciktim
Bir ömür boyunca aradım seni Ya sen erken geldin, ya ben geciktim Hâlbuki her günün ışığı yeni Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Bülbülüm, figanım zannetme güle Boşuna mı vurdum kendimi çöle? Sönmüyor yangınım girsem de göle Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Zerrede kürrede aradım seni Dünyadaki her şey kandırmaz beni Aşkın nokta nokta yakıyor teni Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Yaşadım boş yere kanıp sözlere Yürüdüm karıştı izim izlere Damlalar yetişti fersiz gözlere Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Üç harfte topladım bütün cihanı Noktaya hapsettim bütün zamanı Arıttım ruhumu yaşarken anı Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Her şeyi yeniden düşündüm demin Altımdan kayboldu mekândan zemin Kâinat haykırdı emin ol, emin! Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
Savaştım mazimle atıştım günle Atiyi kaydettim nakşedip gönle İçimde dalgalar coştu sevginle Ya sen erken geldin, ya ben geciktim
20.09.2011 Necati ŞİMŞEK Ankara
Ayrılık mı?
Saklama yüzümden, dertli yüzünü
Nemli gözlerinle bir bak ne olur
Hazzetme sözümden, kara gözünü
Ok gibi, kalbime sokma ne olur
Ayrılmaksa çare, yazılmışsa son
Buz tutmuşsa sevgi, başlamışsa don
İçinden gelen ses “bu” diyorsa yön
Peşinden gezdirip durma ne olur
Bırak ayrılıkla ben kavrulayım
Esen her rüzgârda ben savrulayım
Başka biri varsa ben kahrolayım
Kül olan közleri yakma ne olur
Yazdım terk ettiğin yıkım gününü
Kalbime sakladım yaslı günümü
Nasıl haykırayım ben öldüğümü
Cesedim ortada koyma ne olur
24.11.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Oyunbozan
Bilmem ki sana ne desem
Adını kime söylesem
Herkes bilmez mi gizlesem
Ağır ağır gönle sızan
Gönle girip oyunbozan
Bilseydim ki oyun kurdun
En onulmaz yerden vurdun
Yıkık gönül müydü yurdun?
Ömür biter bitmez cezan
Kır kalemi oyunbozan…
Sevgi böyle bir şey işte
Can boşalır her deyişte
Her sonumu dileyişte
Yazmış bizi bize yazan
Yakıştı mı oyunbozan
Dilerim ki umutlanma
Benden başka aşkı tatma
Yalanına yalan katma
Ben olsam da sana kızan
Boz oyunu oyunbozan…
30.07.2012
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Günün Birinde
Her sabah her akşam bekle yolumu
Belki de dönerim günün birinde..
Beyhude dolaşıp, görsem zulüm’ü
Belki de dönerim günün birinde..
Mor dağların başı gurup olanda
Mor gül’ün yaprağı günden solanda
Mor koyun meleyip köye gelende
Belki de dönerim günün birinde..
Güneş mecalini kaybettiği an
Buğdaylar yeşili terk ettiği an
Karanlık geceyi gasp ettiği an
Belki de dönerim günün birinde..
Ben diyem sonbahar, sen de ilkbahar
İncecik kayadan sızıyorken kar
Gönülde toz bulut, eserken rüzgâr
Belki de dönerim günün birinde..
Belki de toprağa tohum saçarken
Belki gelincikler kırda açarken
Belki de dereler coşup taşarken
Belki de dönerim günün birinde..
Ilgıt ılgıt yelle, yağarken yağmur
Karşı toprak yolda dizdeyse çamur
Benlikten sıyrılıp, battıysa gurur
Belki de dönerim günün birinde..
Zaman akıp gitse unutma beni
Yalan sözlerinle avutma beni
Yanıp tutuşurken soğutma beni
Belki de dönerim günün birinde..
Gönlündeki aşkla yandığın zaman
Dilin dolaşarak andığın zaman
Yalan sözlerime kandığın zaman
Belki de dönerim günün birinde..
Olur ya özlerim her şeye rağmen
Yutarım sözlerim her şeye rağmen
Yanarken közlerim her şeye rağmen
Belki de dönerim günün birinde..
03.06.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Bu dert iflah etmez doktor
Pes! Diyorsam kopart gitsin…
De ki; “başka çare yoktur…”
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Her anımda başka başka
Atmayacak ise aşka
Sanma dilden çıkar keşke
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Sabrederim sandım bil ki
Sonun başlangıcı belki
Şaşırmışken sonu ilki
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Çekilir mi bunca kahır?
Bâtın değil her şey zâhir
Kana karışmadan zehir
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Bir hayaldi geçti ömür
En yüksekten gelir emir
Paslanmışsa işlek demir
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Sordum aşka nedir çile
Bülbül figan etmiş güle
Söz sükût etmişse dile
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Çiftse dünyadaki her şey
Ölüm gerçek, yaşamak ney?
Duymadın mı doktor behey?
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
Herkes diyor falan filan
Var mıdır dünyada kalan?
Mademki bu dünya yalan
Kes! Diyorsam kopart gitsin…
25.04.2012
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Beklemem boşuna değil inan ki
Saati gecede yarıya kurdum
Cevabını versen ne olur sanki?
Dur hemen reddetme sadece sordum
Dışarısı ayaz yanıyor içim
Aklım düşüncemde yapmıyor seçim
Şekiller şekilsiz, bambaşka biçim
Dur hemen reddetme sadece sordum
Nereye kayboldu hoş vaatlerin?
Mazi de mi kaldı itaatlerin?
Var iken kayboldu boş saatlerin
Dur hemen reddetme sadece sordum
Geceyi hapsettim doldu içime
Dünyayı kaybettim girdi düşüme
Yandıkça bölündüm sardı üşüme
Dur hemen reddetme sadece sordum
Esti deli poyraz savurdu bir an
Yokluğunda terse işliyor zaman
Küllerime bakıp diyeceksen yan
Dur hemen reddetme sadece sordum
Sol yana sıçradı yaktığın ateş
Sarıyor ruhumu oldu tebelleş
Her gece sabahı doğmaz mı güneş?
Dur hemen reddetme sadece sordum
Neden düştük neden harcadı hayat
Hani aşkımızdı dünyada milat?
Terk edip gitsen de yokluğa inat
Dur hemen reddetme sadece sordum
Ne desem boş tamam anladım artık
Sensiz bir hayatı sonladım artık
İçimde her sesi dinledim artık
Dur hemen reddetme sadece sordum
08.12.2011
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Nerelere dalsam sönmüyor ateş
Deryalar suyunu saklamış anne..
Karanlıktan sonra çıkmıyor güneş
Işıklar nurunu saklamış anne..
Şefkatli sözlerin hasretindeyim
Müşfik bir sevginin özlemindeyim
En son ki tepenin düzlemindeyim
Uçurum yolumu saklamış anne..
Hilesiz sütünden emzirirdin ya
Çilesiz sırtında gezdirirdin ya
Hayatı bakışla sezdirirdin ya
Yanlışlar doğrumu saklamış anne..
Ne ninni söyleyen, ne göz yaş döken
Hangi gülü tutsam acıtır diken
Başka gönüllerde bahar yaz iken
Kışlarım yılımı saklamış anne..
Katran karası var gecelerimde
Ağustosta kar var yücelerimde
Kurşun yarası var hecelerimde
Kalemler acımı saklamış anne..
Ömür geçer iken bazen yoklarım
Senli günlerime hüzün saklarım
Sen yoksun ya değişmiyor şıklarım
Sorular cevabı saklamış anne..
Yediğim lokmanın yok tadı tuzu
Varlığında çoktu her şeyin azı
Kulak duymaz sanki başka bir sözü
Ağıtlar sevgimi saklamış anne..
Aradım bulmadım sen gibi sırdaş
Tutmadı yerini, ne dost ne gardaş
Süzüldü gözümden iki damla yaş
Yağmurlar hüznümü saklamış anne..
Doğduğumda üryan ölürken üryan
Tutuşmuş bedenim yanıyor her yan
Yavrum deyişlerin çıkmaz aklımdan
Hafızam sesini saklamış anne..
06.05.2009
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Düğümlendi bu gönül, deli gibi sevdana
Tuz basarak yürürüm, kabuk bağlı yarama
Ben seni yaşıyorken, uzaklarda arama,
Hislerim hislerinde, uzaklar yakın şimdi..
Buz donmuş ateş gibi, gönlümün ortasında
Titremeyi öğrendim, en çok yandığım anda
Sen ne söylersen söyle, başım hep kucağında
Gözlerim gözlerinde, uzaklar yakın şimdi..
İçimdeki fırtına dinmiyor, azalmıyor
Gönülde toz bulutu, sisleri dağılmıyor
Zaten çileli ömür, sensiz hiç yaşanmıyor
Ellerim ellerinde, uzaklar yakın şimdi..
Ayaklarım bilinmez boşluklara koşarken
Hayalini gördükçe deli gönül coşarken
Ömür boşa mı geçsin, ümidinle yaşarken
İsmin her an dilimde, uzaklar yakın şimdi..
Görürsün belki beni, etrafa bakın şimdi
En gizemli halini, üstüne takın şimdi
Narinim alınganım, darıltma sakın şimdi
Nefesin nefesimde, uzaklar yakın şimdi..
14.05.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Kapat gözlerini, düşün geceyi,
Düşünmekle kalma yaşa geceyi,
Dilinde dolaşan iki heceyi,
“Seni seviyorum” deyiver artık…
Kalbinde olunca hisler çarpıntı,
Bakışlar olunca, bentsiz akıntı,
İsmim dilindeyse, sende takıntı,
“Seni seviyorum” deyiver artık…
Her köşe başında görünce beni,
Ateşler kuşatsın, narin bedeni..
Eğer bensem yaşamanın nedeni,
“Seni seviyorum” deyiver artık…
Doğan güneş gibi ışıldayarak,
Aşkın ziyasını, kalbe saçarak,
Bir ömür biter mi, her gün kaçarak,
“Seni seviyorum” deyiver artık…
Sen söyle ki bende sana diyeyim,
İkrarın emirdir, öl de öleyim,
Umutsuz değilim, ama köleyim,
“Seni seviyorum” deyiver artık…
27.07.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Her gün başka bahara ötelenir dilekler
Hızın nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Nabızlar yavaşladı atmaz oldu yürekler
Cüzün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Savruldu hazan sanıp yeşil olan baharım
Karadan daha kara doğdu açan seherim
Görüntü silikleşti netleştikçe beherim
Özün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Etrafıma bakındım var mıdır başka emsal
Ömür denizden olsa kurumuş aşka kumsal
Çareler kum tanesi kadersize çöl timsal
Gözün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Önceleri kendimde bulduğum deli kuvvet
Dağı yıkardı naram nereye gitmiş hayret
En tepeden düşüp de eteklerde ki gayret
Düzün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Neredeyse ellerim birbirini kıracak
Bu eller mi hissedip, kalemleri tutacak
Ümitsizlik ümidi benliğimi yoracak
Sözün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
Diyorlar ki yüzüme neden hüzün niye gam
Kalemden kan damlıyor, nağmelerinse hüzzam
Yüzünde tek çizgi yok, arzularda duruş tam
Közün nutku tutuldu başka bahar mı kaldı?
26.05.2010
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Ben sana bakmaya kıyamaz iken,
Sen ellere baktın, elin oldun ha?
Yıllardır sandıkta seni bekleyen
Gelinlik giymeden gelin oldun ha?
Ne olacak şimdi söyle aşkımız,
Çatladı ortadan sabır taşımız
Bozulacak aradaki ahdimiz
Sözünü unutup gelin oldun ha?
Kara gözlerine bakar erirdim
Dünyaları istesen de verirdim
Eserini gel gör, işte delirdim
Kaçıp gittin benden gelin oldun ha?
Düşündün mü n’olur şu benim halim
Aşkta vefa yokmuş, zalimmiş zalim
Hayatta attığın bu en son çalım,
Yıkıp gittin beni, gelin oldun ha?
30.06.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Aşk Bir Oyun…
Sevdiğini söylemiştin
Canım fedadır demiştin
Ant içip sözler vermiştin
Aşk bir oyun sevgi zar mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
Neler neler bitmez vaat
Dinlemez ki gönül inat
Geçer aylar, günler, saat
Aşk bir oyun, bir kumar mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
Önemliydim her şeyden çok
Bensiz geçen bir anın yok
“Aşk’a açım, gözümse tok”
Aşk bir oyun hep zarar mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
Gözüm gözünde olacak
Kalpler sonsuz yol bulacak
Ömür bitse solmayacak
Aşk bir oyun gül’ü har mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
Tek parçaydı hani sevgin?
Nerde aşktan ölen kalbin?
Ne yağdın ne de gürledin…
Aşk bir oyun, yağan kar mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
Gözündeki gözler yalan
Yüzündeki izler yalan
İçindeki bizler yalan
Aşk bir oyun, yalanlar mı?
Yalandan hiç ölen var mı?
07.02.2012
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Dostum (2)
Neler oldu senin güleç yüzüne
Her kahır çizgiler çekti mi dostum?
Nasıl hasretmişim ilaç sözüne
Her sabır zehirler içti mi dostum?
Yıllar silindirmiş ezmiş adeta
Yürek yaralanmış bezmiş adeta
Dertler sıralanmış gezmiş adeta
Her nasır yüreği seçti mi dostum?
Yürüdüğün yollar anar mı seni
Kokladığın çiçek tanır mı seni
Her dost vefasızca sanır mı seni
Her ömür ömrünü biçti mi dostum?
Mekân aynı ama sanma aklanmış
Güzel günler köşelere saklanmış
Kara yazın kaderine diklenmiş
Her devir çentiği açtı mı dostum?
Nerede dağ bayır dolaştığımız?
Korkusuz dertlere bulaştığımız?
Zor anda zirveye ulaştığımız?
Her yakın ırağa kaçtı mı dostum?
Türküler söylerdik eve dönerken
Karanlık akşamı hedef seçerken
Zaman ömrümüze değer biçerken
Her şiir gönül’e göçtü mü dostum?
Kaç tur attığımız yazılı yolda
Ayak izlerimiz durur sağ/solda
Anlatacak anı epeyce bol da
Her biri bir yana uçtu mu dostum?
Duvarlarda durur ellerin izi
Temelde saklıdır terinin tuzu
Kardığın çamurda saklıdır gizi
Her ocak başına göçtü mü dostum?
Ben sana uzaktım, dilerim özür
Her anı bağrıma maziyi kazır
Neşterin elinde, gönlümde hazır
Her vuruş yaramı deşti mi dostum?
02.11.2010
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Bugün…
Yine doğdu ayrılığın güneşi
Gönlümde ağıt var ağlıyor bugün
Her bir hücrem hissettikçe yanışı
Kanayan yarayı dağlıyor bugün
Terk eden aşkımın açan son gülü
Feryadım yıkardı duysa bülbülü
Sanki terk-i dünya yaşayan ölü
Dertlerim aşkımı eğliyor bugün
Gözlerime bakar gökte bulutlar
Damla inse, iner gözden umutlar
Beynimden kalbime inmez komutlar
Duygular isyanı sağlıyor bugün
Bilemedim yazık sensiz ölmeyi
Kılıçlar bilmedi boydan dilmeyi
Boynuma taktılar aşkın ilmeği
Cellâtlar urganı yağlıyor bugün
Kalbim çırpınıyor bu ilmeği çöz
Benliğimi sarar kalbimdeki köz
Yıllar önce sana verdiğim o söz
Elimi kolumu bağlıyor bugün
26.08.20011
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Ardından…
Her sabah burkulan ezik içimi
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Yaşayıp bedende her bir biçimi
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Bomboş kabir gibi evde her köşe
Hüzün dertlerimle çıkar güreşe
Gitti hayatımdan, ümit ve neşe
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Anlamsız yaşamdan bıktım soğudum
İçimdeki beni yıkar ağıdım
Sanırdım ki yıkılmayan dağ idim
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Seni düşünürüm her an da seni
Hasret sarmadı mı narin bedeni?
İki yürek hasret, sensin nedeni
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Hele söyle hadi, anıyor musun?
Bensiz geçen güne yanıyor musun?
Güzel gözlerinden kanıyor musun?
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Artık geri gelsen pişmansan eğer
Maziye bir parça verdiysen değer
Yanarım istersen, o bahsi diğer
Dökerim camlardan bakıp aşağı
İşte bu da sana artık son sözüm
Yaşlandırdı yokluk eskidi yüzüm
Eğer tez vakitte olmazsa çözüm;
Dökerim camlardan bakıp aşağı
Son sözüm dedim de geldi aklıma
Halel getirmedim hiçbir saklıma
Sen de çok pişmansın haydi saklama
Dökerim camlardan bakıp aşağı…
26.08.2011
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Ne senden ayrı kalmak, ne de hiç kavuşmamak,
Korkutur tek şey beni; unutulmak, unutmak…
Ne ölüm zor geliyor, ne de hiç yaşamamak,
Korkutur tek şey beni; unutulmak, unutmak…
Söylediğin sözlerin, ağu dolu olsa da,
Viran edip gönlümü diken gibi batsa da,
Dünyada sevmediğin tek insan ben olsam da,
Korkutur tek şey beni; unutulmak, unutmak…
Gözlerden sevgi değil, fışkırsa her an nefret,
Gönüller kavga edip, başlasa Devr-i Fetret,
Yaşadığım bu hayat, ettirse misli hayret,
Korkutur tek şey beni; unutulmak, unutmak…
Pişmanlık yasaları çıkartsın bana gönlün,
Yaşadığım aşkından, pişmanlıktı her öğün,
Yıllardır sırrım olan şeyi söyledim bugün,
Korkutur tek şey beni; unutulmak, unutmak…
25.08.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Yüreğindeki gizi, hazla döken eline
Her kalem alışında beni hatırlar mısın?
Bildiğimiz şarkılar dolanırken diline
Her ıslık çalışında beni hatırlar mısın?
Sokağa çıktığında, sahillerde yürürken
Etrafında gençleri, el eleyken görürken
Kara gözü manalı, bir damla yaş bürürken
Her yağmur yağışında beni hatırlar mısın?
Oturduğun banklarda kurulan hayalleri
Karşı geçen gemiden sallanan o elleri
Saçlarını dağıtan, karıştıran yelleri
Her rüzgâr çıkışında beni hatırlar mısın?
Başını çevirip de, gökyüzüne bakınca
Kara gözü mavinin ortasına çakınca
Kalbinden bedenine kan pervasız akınca
Her deprem oluşunda beni hatırlar mısın?
Ayakların kararsız, girerken çıkmaz yola
Tükeniyorum derken, güçsüzlük düşse sola
Bir ışık doğmuş ise demişse biraz mola
Her güne doğuşunda beni hatırlar mısın?
Unutamam ben seni, silemem izlerini
Çıkartamam mıh gibi çaktığın sözlerini
Avutamam yokluğa ağlayan gözlerimi
Her yaşın akışında beni hatırlar mısın?
25.06.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Kıskandım benliğimden benden uzak yanımı
Boş yere mi sıkmışım, boş yere mi canımı?
Saklı mazime gömdüm kalbimde her anımı
Gözyaşlarım yol bulup gözlerimden akarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
Meğerse beyhudeymiş yaşanan her şey yalan
Birkaç buruk hatıra bana mazimden kalan
Dışımda gülen çehre, gönülde bitmez talan
Gözyaşlarım sel olup yanağımı yıkarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
Satırlara gizlenen ömür nerede şimdi?
Toz bulutu misali savrulan kader kimdi?
Her yağmur sonrasında sanma fırtına dindi
Gözyaşlarım gönlümde bir yerleri tıkarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
Birçok yalan saklıyken o aşk dolu ömürde
Yalanlar gerçek oldu, verilen tek emirde
Zararı yok aşk için zehir zıkkım yenir de
Gözyaşlarım tel olup benliğimi sıkarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
Sabretmeyi denedim sabra sabır yetmedi
Senden başka birine ayaklarım gitmedi
Bilirim ömür bitti, aşkın hâlâ bitmedi
Gözyaşlarım har olup umudumu yakarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
Çöktüm olduğum yere gitmeye yok mecalim
Senden başka herkese malum olur bu halim
İnsafın yok anladım, lâkin diyemem zalim
Gözyaşlarım beynimde şimşek olur çakarsa
Ne yaparım o zaman mevsim beşe çıkarsa?
26.03.2011
Necati ŞİMŞEK
Ankara