kırsam seni gayesiz ,kırılsam yersiz
bir günüm geçmiyor çilesiz dertsiz,
nasıl bir sevdanın içine düştüm;
ölüm kol geziyor,çaresiz gülüm.


hayat urganını takmış boynuma
olmadı düzgün işim,geldim oyuna,
sen yoksun yanımda her şey boşuna;
boynum kıldan ince,çaresiz gülüm.

kokun reyhan oldu sardı dağları
sen yoksan ne yapayım,dermanı,
zaten bana çıkmış,ölüm fermanı;
başımda ağıtlar yakıver gülüm.

nasıl bir aşk  yaşadım, bilmemki nasıl
gün görmeden gideceğim velhasıl,
ister şarkı dinle, istersen fasıl;
sensiz benim kafam, almıyor gülüm.


oyun bitti artık , geldik işte sonuna
şimdi artık herkez kendi yoluna,
takıldım gidiyorum,azrailin koluna
ardımdan bir elham,yakıver gülüm.


azrail mektup yazmış,hani nerdesin
ben burada dururken,seni neylesin,
gelecekse bana ALLAH'tan gelsin;
korkudan ecele fayda yok gülüm.

                    mehmet sancak
                    duyguların şairi

kaynana geldi düğüne

yüzlira taktı geline

gelin burun kıvırdı

kaynananın yüzüne

ramazan vurdu davula

kaynana atladı ortaya

göbeğini sallarken

düşü verdi kaynana

ramazan vurdu davula

herkez oynuyor ortada

kaynananın suratı

turşu gibi ortada

kastomonudan geçtim 

bir güzele iç çektim

amanın güzel güzel

yaktın beni güzel

taş köprüde verdik mola

kızlar girmiş kolkola

amanın güzel güzel

yaktın beni güzel

şu tepenin düzünde

dönü vercem bir günde

amanın güzel güzel

yaktın beni güzel

istemeye gelince

gülü vercen birkere

amanın güzel güzel

yaktın beni güzel

gözlerine baktım beni görmüyor

ellrini tuttum beni duymuyor

mataramdan su verdim içmiyor

mehmet şehit ben aglarım komtanım

daglarda açarmı sandın gülleri

mehmedi vuran o kanlı elleri

gözlerimden akan yaşın selini

dindire bilirsen dindir komtanım

cebinde bir mektup birde resim var

daha on sekizinde bir eşi var

dünyaya gelmemiş bir bebesi var

mehmet şehit ben aglarım komtanım

Akşam oldu ağlıyorum ben yine
Gelir diye bekliyorum ben yine
Gel güneşim, gel sevdiğim, gel yine;
Gelir diye bekliyorum ben yine

Gözlerim yolda kaldı gel sevdiğim
Rüyalarımın güneşi gel yine
Gecemin yıldızı olmak için gel
Gel güneşim, gel sevdiğim, gel yine

Akşam oldu ağlıyorum ben yine
Kırlar ovalar hep inliyor yine
Bülbül gibi ben şarkı söylüyorum
Gel güneşim, gel sevdiğim, gel yine

Akşam oldu ağlıyorum ben yine
Bülbül gibi ben şarkı söylüyorum
Gelir diye bekliyorum ben yine
Gel güneşim, gel sevdiğim, gel yine

Akşam oldu ağlıyorum ben yine
Gül bahçemde arıyorum ben yine
Sensiz şarkı söylüyorum ben yine
Gel güneşim, gel sevdiğim, gel yine
 

kapatmışsın camı perdeleri

seni görmemek ölüm geliyor

şu son günümde üzmesen beni

bu askerlik bana çok zor geliyor

gidişimin belki dönüşü olmaz

bir mezar taşında bu aşk son bulmaz

ağlasada gölerim seni unutmaz

seni görmemek ölüm geliyor

ölüm geliyor ölüm geliyor

seni sensiz yaşamak ölüm geliyor

ölüm geliyor ölüm geliyor

seni  sensiz  yaşamak ölüm geliyor  

çok özledim annem seni

bu dünyada birtek seni

yalancılar sarmış beni

ölüm gerçek dünya fani

bilemedim kıymetini

göremedin mürvetimi

içerimde yara gibi

ölüm gerçek dünya fani

hep söylerdin torun diye

adı olsun umut diye

umutlarım tükendi bak

döndüm bende bir ölüye

olmadı be gülüm olmadı

o senin yerini tutmadı

kandırdım kendimi boş yere

kimse sen gibi olmadı

özledim inanki o gülüşünü

özledim inanki o öpüşünü

kimsede görmedim o ğülüşünü

özledim birtanem özledim işte

artık adımı anma demişsin
anmam artık inan ki
boşu boşuna yanma demişsin
kül olsamda ben yanarım inanki.

hançerledin hayalleri değişti işin rengi,
orda burda laf etmişsin bir ileri bir geri
cehennem azabımsın sen benim;
sen rahat ol ,ben yanarım inanki.

bir fırtınaydı götürdü beni
hiçe saydım bendeki bu bedeni
gönül gözüm gülen yüzüm sevdalım
uğruna ben yakarım,kalmasın ahın.

heybetinden gürledi karşıki dağlar
analar gülermi ,çocuklar ağlar
hal kalmadı dermanım yok hasrete;
bu beden dik dursada, yürek hep yanar.

Hasretin yakıyor her gün kalbimi
Gözlerin gözlerimden hiç gitmiyor
Kalbindeki ateş yakıyor beni
Gönlümü gönlünden ayıramadım

Şaşırdım yolumu bulamadım ben
İnsanca sevgine doyamadım ben

Aşkın ateşidir bağrımı yakan
Sevda güneşidir kalbime akan
Yıldızlara tutunup sallanırken
Gönlümü gönlünden ayıramadım

Şaşırdım yolumu bulamadım ben
İnsanca sevgine doyamadım ben

yağmurun sesi bile dindirmiyor sancımı
sen bilmeyeceksinde kim bilecek acımı
senin için çekiyorum , ben bu yalan dünyayı;
bu kadarda nankörlük fazla değilmi ?.

çevrene bir baksana neler neler oluyor
beş para etmeyeni, inan allah koruyor
ekmeği bulmuşlarda,buğdayını soruyor;
bu kadarda nankörlük,fazla değilmi ?.

çıkarlar tek tek yola, sabahın seherinde
boşta gezerler amma,gostaklısı cebinde,
işi gücü hep laklak,onun bunun peşinde;
bu kadarda nankörlük,fazla değilmi ?.

baksanıza koca alem,ne kadarda sevimli
o kadarda güvenemem,bu hayat çok meyilli,
eli hep sıcak suda,soğuk bilmez beyfendi;
bu kadarda nankörlük fazla değilmi ?.

sonu yokmu sanıyorsun,sen bu yokuşun
bilmem ne yakacaksın bu sene kışın,
hiç doğru yapmadın ki, hep yarım işin;
bu kadarda nankörlük,fazla değilmi.?.

ellerimi açtım sana ey ulu tanrım,
sen görürsün affedersin,öyle değil mi
yerler inkar ederler,birşey demezsin;
bu kadarda nankörlük fazla değilmi.



 

Bir çırpıda kayıp giden yıllarım
Yalancı baharı yaşıyor şimdi
Sonbaharda açan güle aldandım
Hazan mevsiminde bu gönül şimdi

Şimdi hüzün ile geçen yıllarım
Eylülde açılan gülü neylerim

Şu fani dünyanın hali böyleymiş
Bir hayat eyvah ile geçiyor şimdi
‘’Süleyman’a kalmaz’’boşa denmemiş
Anılar gözümde tütüyor şimdi

Tipi boran ile geçen yıllarım
Eylülde açılan gülü neylerim

Bu dünya da çile imiş mirasım
Payıma düşene razıyım şimdi
Ne mal derdi nede dünya hevesim
Garip bir sevdayı anıyor şimdi

Dikenlerle kaplı bütün yollarım
Eylülde açılan gülü neylerim

Eyvah! Deli gönül neden uslanmaz
Onulmaz sevdaya yanıyor şimdi
Gül bahçesi asla dikensiz olmaz
Dikenler içinde kanıyor şimdi

Ne çare ki böyle imiş kaderim
Eylülde açılan gülü neylerim

Samyeli vurunca, gülün alına
Soldurur rengini, dal onu bilmez
Konar gamlı bülbül, gazel dalına
Döner divaneye , gül onu bilmez

Feleğe kahrıdır, boğun eğmesi
Melül, mahzun olur, hal onu bilmez
Kavurur gönlünü, sevda nâğmesi
Mum gibi erirde, yâr onu bilmez

Gönülden geçenler tel, tel dökülür
Anlatamaz halin, lâl onu bilmez
Tükenir cümleler, için burkulur
Salar halden hale ,dil onu bilmez

Ezel bahar olur,döner mevsimler
Solan gonca güldür, bağ onu bilmez
Kopar bir fırtına , solar gönüller
Yıkılan bağlardır, dağ onu bilmez

Gel son defa bana, bir şarkı söyle
İstersen makamı, nihavent olsun
Dokunsun şöylece, gönül teline
Vuruşu içerden, gönülden olsun

Şarkılar değil mi? sana bağlayan
Sevda seli olup, bende çağlayan
Leyla makamında, yürek dağlayan
Yakışı içerden, gönülden olsun

İstersen sözleri, aşkı anlatsın
Olmazsa ruhuma, hicranı katsın
Veyahut ayrılık, bestesi tatsın
Dilden değil ama, gönülden olsun

Vefasız başını, koy dizlerime
Getir hüzünleri, sal üzerime
Ceylan gözlerinle, bak gözlerime
Son defa olsa da, gönülden olsun

Makamı fark etmez, dili fark etmez
Gönül sevdi ise, kolay terk etmez
Geçti artık derman, bile kar etmez
Veda makamında, gönülden olsun

26.05.2010