Besteciler ve Söz Yazarları
Yeni Şarkı Sözleri
Bu kategorinin alt kategorileri:
Erdal Erdoğan ,
Hayrullah Makta ,
sürgündeki kelebek ,
Turgut Çakır ,
Handan ,
Erdal YILMAZ ,
erol sagun ,
a.kadir ,
mehmet sancak ,
mukimisbilir ,
şehitlerölmez ,
Fatma ,
BekirAlim ,
Fpınarbaşı ,
GÖNÜLDEN ,
çağdaşi ,
casus54 ,
cennet_18 ,
Celali58 ,
durak yiğit ve 20 diğer alt kategoriler. , latifi , fatih85851 , nesimsek , dertlisin , Berkay Kur , DJ_NİHAT , devrimsinan , ncmgnr , romantika , urfa63 , fatih_sniper23 , delidervis , mavidenge , Turan Ergün , hakanaltay , shapuza , mufiba , enderpehlivan , Gülseren , Besteciler
Bam Teli Olup Yâr Sazına Takılsam
Geç kalmadan kalkıp yola koyulsam.
Varıp, gelip yollarında yorulsam,
Çadır kurup, obasına katılsam,
Yar gönlünde mesken verir mi bana.
At sırtında katarına katılsam.
Aşk yolunda vatanımdan atılsam,
Gece gelip, kondusuna çakılsam.
İmarında iskân verir mi bana.
Nehir olup, denizine katılsam,
Tayfa olsam, gemilerden atılsam,
Köle olsam, pazarında satılsam,
Yar gönlünde beş pul verir mi bana.
Bir han yapsam, kuş tüyünde yatırsam,
Beyaz atla, rüyasına katılsam.
Bam teli olup, sazına takılsam,
Yar sazında düzen verir mi bana.
Çağdaş-i hayali derin kurarsın.
Sen gönlüne uygun yâr mi ararsın?
Yâri bulsan birde vuslat umarsın,
Gözlerin ilhamın verir mi bana.
Süleyman Bektaş
Çağdaş-i
Aşk Acısı Bal Olur
Var git, gönlündeki sevdalar ile.
Yârin duymadığı sedalar ile.
Gözyaşı sel olur vedalar ile.
Aşkını anlayan bulunur elbet.
Yanık türküleri huşu söylersin.
Dağa söyler, taşa, kuşa söylersin.
Dile güç, elli üç yaşa söylersin.
Seni de dinleyen bulunur elbet.
Var git; yolun gönül dağına çıkar.
Döne döne aşkın bağına çıkar.
Aşk, acı bal olup damağına çıkar.
Tada tada, anzer bulunur elbet.
Ozan Çağdaşi’ye durak mı olur.
Ağlamadan gülen yürek mi olur.
Bilmem, fazla söze gerek mi olur.
Aşığın feryadı duyulur elbet
Süleyman Bektaş
Vurma Bağrıma
Eser poyraz deli, deli,
Dalımdan koparır beni.
Kurutup da gazelimi,
Vurma bağrıma, bağrıma.
Esiyor kuzeyden boran,
Durur hun sinemde yaram,
Yâr senin elinde çarem,
Vurma bağrıma, bağrıma.
Geri çevirme çağrımı,
Al götür ahu zarımı,
Yüreğimdeki narımı,
Vurma bağrıma, bağrıma.
Yine kan geldi yaramdan,
Yıllar geçmişken aradan,
Çağdaşi zaten gariban,
Vurma bağrıma, bağrıma.
Süleyman Bektaş
Çağdaşi
Geze geze yoruldum
Ahu gözlere vuruldum
Kalp gözlerimi verdim
Canım iste vereyim
Sevda bağına girdim
Ahu gözlüm nerdesin
Durmadan naz edersin
Canımı iste vereyim
Geze geze yoruldum
Ahu gözlere vuruldum
Kalp gözlerimi verdim
Canım iste vereyim
Dalıma kondu bülbül
Şarkı söyledi sümbül
Aşkın için ağladım
Canım iste vereyim
Sevda bağına girdim
Ahu gözlüm nerdesin
Durmadan naz edersin
Canımı iste vereyim
Yırtık Resmin Arabı
Masum sevdalarla besledik aşkı,
Kırmasın fidanı, ihtiras çarkı.
Yalansız oluşu bu aşkın farkı,
Gerçek niyetini anlat gideyim.
Yırttığın resmimin arabı bende.
Başka bir emanet kaldı mı sende?
Gittiğimiz yolun türabı bende,
Son kez şu yüzüme bak ta gideyim.
Bağlanmıştım sana sanki tiryakin,
Aşkını kalbime etmiştim perçin,
Ayrılık günümüz sanki çok yakın,
Gönlümü gönlünden sök de gideyim.
Kalbinden bu aşkı silebildiysen,
Anıları yaktın yele verdiysen,
Tüm sırlarımızı ele verdiysen,
Sokak ortasına dök de gideyim.
Bizim hukukumuz gönül işiydi.
Yaşadığımız, bir sevda düşü idi,
Şimdi bu ayrılık neyin nesiydi.
Gönül bağımızı çöz de gideyim.
Başımı taşlara vursam ne fayda,
Ben kendi sözümde dursam ne fayda,
Bu ayda olmazsa gelecek ayda,
Ayrılık fermanın yaz da gideyim.
Çağdaşi bu aşktan feragat eyle,
Senin ilacın zamandır, belki de,
Aramak istersen numaram sende,
Son sözün hayır’sa, söyle gideyim.
Süleyman Bektaş(Çağdaşi)
Terapi
Çinko dama düşen yağmur,
Ruhuma terapi olur.
Güvercinlerin raksına,
Rüzgâr hüzzam şarkı okur.
Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval
Damlalardan bir orkestra,
Şefi fırtına olsa da,
Ahengi uygun ruhuma,
Vokalistler doğaçlama.
Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval
Doğada doğdum yeniden,
Dertlerimi dert etmeden,
Enerjim ruhuma trans,
Kuşlardan aldım referans.
Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval
Süleyman Bektaş
Çağdaşi
ANIZINDA YAK BENİ
Yine rüzgâr esti, gönül dağımda.
Dallarım kırıldı, gönül bağımda.
Kurudu yaprağım, sevda çağımda.
Tutuştu gazelim, yanar tüterek.
Bu ateşi söndürmeye, kar gerek.
Testisi elinde, nazlı yar gerek.
Söndürmek yerine, yakar gülerek.
Yanarım gönlümde, yâre har gerek.
Kışım baharımdan, harlı ateşim.
Enkazımı yaktın, tekrar tutuştum.
Dumanımı görüp, sende yetiştin.
Külüm saçlarına değsin uçarak.
Çağdaş-iyim, her çağımda böyleyim.
Bazen bu
şehirde , bazen köydeyim.
Aşığım ben sana, daha ne deyim.
Anızında yak beni, üfleyerek.
Süleyman Bektaş
(Çağdaşi)
Kahverengi gözlerin
Şu gamze bakışların
Çekik kara kaşların
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
İnce güzel saçların
Kömür gözlü kaşların
Çiğdem sümbül dalların
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
Yanağında çiçekler
Dudağında türküler
Özünde sevda söyler
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
Senin gözünde aşkım
Gönül gözünde gülüm
Kırda öten bülbülüm
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
Yüreğimde sevginden
Bahçemde güller açar
Işık saçan güllerim
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
Kalem tutan ellerin
Aşkın dilini yazar
Kalbime batan gamzen
Benzer bizim Elif’e
Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im
Ünzile
Hiç bilmezdin İstanbul'u.
Ne çabuk kaçtın ellere.
Yabancıya hiç bakmazdın.
Ne çabuk düştün dillere.
Ne oldu sana Ünzile?
Sen hiç içki içmez idin.
Bak kadehin bomboş oldu.
Hep güler hiç ağlamazdın.
Bak gözlerin yaşla doldu.
Ne oldu sana Ünzile.
Meyhaneden geçse yolun,
Olurdu sana ölüm.
Ben seni bir barda buldum.
Ya şimdi kaç kere öldün?
Ne oldu sana Ünzile?
Yine gözlerin nemlendi.
Bak kadehin tazelendi.
Haydi kaldır da gidelim.
Artık çok geç sil gözlerini.
Ne oldu sana Ünzile.
Bozkırda çiçek açılır.
Koparıp çamura atılır.
Kadehlerde mutluluk aranır.
İçtikce çamura batılır.
Ne oldu sana Ünzile.
Süleyman Bektaş (Çağdaşi)
Aşığım ben kuş sesine
Kuş sesine kuş sesine.
Aşığım ben kuş sesine.
İster kanarya ister karga,
Aşığım ben kuş sesine.
Bülbül, serçe, kanarya, karga.
Hepsinde bir nağme varya.
Hepsi benzer yar sesine.
Aşığım ben kuş sesine.
Gül bahçemde güller açar.
Bülbüller güle yaklaşır.
Gönül parkım dolup taşar.
Aşığım ben kuş sesine.
Bahçemdeki gül ağacı,
O da Mevla'ya duacı.
Bülbüldür o nun aşığı.
Aşığım ben kuş sesine.
Süleyman Bektaş (Çağdaşi)
Sahte Aşk
Yaprak düşer şu gönlüme savrulur,
Dallar kurur ciğerlerim kavrulur.
Hazan düşmüş bağda bülbül mü durur,
Hasadı kargayla edersin gayri.
Aşkın büyüsüyle beni kandırdın,
Sahte cilvelerle başım döndürdün,
Karakışta ocağımı söndürdün.
Yüz üstü bırakıp gidersin gayri.
Ben ağlarken gülüp eli güldürdün,
Beni el âleme deli bildirdin.
İhtirasla masum aşkı öldürdün.
Akıllıya hasret kalırsın gayri.
Yıldırım aşkımı toprağa gömdün,
Yerine aktardan sipariş aldın.
Nikâh masasında yalınız kaldın.
Acılı şerbeti içersin gayri.
Bülbülü ağlatıp gülü güldürdün,
Dikenini yüreğime daldırdın,
Öğle vakti cenazemi kaldırdın,
Akşama yasıma gelirsin gayri.
Çağdaşi aşkını anlayana ver,
Yalanla gelenler hüsranla gider,
Aşkın kıymetini bilenler bilir,
Yalansız dünyaya gidersin gayri.
Süleyman Bektaş (Çağdaşi)
Sen Neysin Söyle
Uzat yanağını yaklaş yanıma
Bir buse busecik yeter alayım
Gonca yakışırsın benim şanıma
Şeker desem değil sen neysin söyle
Utanır gözlerin bana bakmaya
Melek desem değil sen neysin söyle
Dudağın al rengi kandan alınmış
Şeker desem değil sen neysin söyle
Aklım saçlarına takılı kalır
İsmini söylemem kıskanan olur
Ancak aşık olan halimi bilir
Şeker desem değil sen neysin söyle
Mahşere Kaldı
Sebepsiz boşyere ayrıldık işte
Bu aşk hesabını kime sorayım
Seninle meselem mahşere kaldı
Yar diye sineme kimi sarayım
Köleydim aşkına sevdana nasıl
İçimi acıtır yaşanmış masal
Hani aşkın hani söylenen fasıl
Yar diye sineme kimi sarayım
Asla içmem tövbe aşkından şarab
Gönül kapım viran duygular harab
Beni affet mevlam ey yüce yarab
Yar diye sineme kimi sarayım
Bahar gülü açıyor
Kalbe neşe saçıyor
Gülüyor eğleniyor
Yüreğime girince
Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol
Sen benim tek gülümsün
Öten tek bülbülümsün
Aşkımın sümbülüsün
Yüreğime girince
Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol
Ömrüm neşeyle dolsun
Her günüm böyle olsun
Ay gibi güzel olsun
Hayatıma girince
Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol
Senin bu sitemlerin yüreğimi yakıyor
Baktırdığım fallarda ayrılıklar çıkıyor
Gözlerinden elemler kederler okunuyor
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca
Prangalar vurulu bu gönül kapısında
Kimseler açamadı pas tutar yapısında
Hatırımı sormuyor gül kurudu dalında
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca
Arkadaşlık sevdadan bir arada yürür mü
Dertli başım dünyada mutluluğu görür mü
Kader yeterince bu müsadeyi verir mi
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca
MUHABBETE ERELİM
Kafesinde bülbül gibi şakıma
Kapılma yar hiçbir suya akıma
Gönül sevmek ister muhtaç bakıma
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım
Sazın tellerine vurur sevdiğim
Leylaklar dalında kurur sevdiğim
Ardından hayalin sürür sevdiğim
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım
Yemin olsun huri ara bozamaz
Senden gayri ecel bile üzemez
Bizim sırrımızı kimse çözemez
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım
Sensiz geçen günü günden sayamam
hayatından yıldız gibi kayamam
Yarim el yerine seni koyamam
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım
Mağrur
Bilirim seversin sende yürekten
Bıkarmı insan hiç seni sevmekten
Çekinmem bu canı sana vermekten
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum
Saçının teline bile değmedim
Mağrur başını hiç yere eğmedim
Senden başkasını valla sevmedim
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum
İstemem ne esmer ne sarışını
Almam ki toprağın bir karışını
Mümkünmü unutmak o bakışını
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum
MEVLÜDE DEMİR
Vur Hançeri Bari
Bütün ızdıraplar bende kördüğüm
Çilemi sevdamı sende gördüğüm
Seviyormu hâlâ diye sorduğum
Vur hançeri bari ruhuma son ver
Çözülmez düğümsün perişan halim
Sen yoksun tutmuyor ayağım elim
Hiç değilse selam gönder be zalim
Vur hançeri bari ruhuma son ver
Tatlı şu dünyayı istemem sensiz
Güneşim doğmasın günüme sensiz
Yorulmuş bedenim dargınım sensiz
Vur hançeri bari ruhuma son ver
Suçum günahım ne sormayacaksan
Can diye canımı sarmayacaksan
Verdiğin sözlerde durmayacaksan
Vur hançeri bari ruhuma son ver
Geldi Geçti
Ela gözlü sevdim tadı bal idi
Bülbülü konmamış güllü dal idi
Serap mıydı dudu muydu sel idi
Geldi geçti meltem idi yel idi
Boyuna posuna bakar dalardım
Ben onun boynunda pembe fulardım
Ayrı kalsam çiçek gibi solardım
Geldi geçti meltem idi yel idi
Boyu güzel huyu güzel biriydi
Amber kokan misler kokan teriydi
Melek miydi huri miydi seriydi
Geldi geçti meltem idi yel idi
Gözü yeşil badem gözlü dediğim
Çok severdim şirin sözlü dediğim
Ateşi hiç sönmez közlü dediğim
Geldi geçti meltem idi yel idi
Ne yaşına baktım nede saçına
Yasemenler derdim bilmem kaçına
Ömür gitti çiçek taktım tacına
Geldi geçti meltem idi yel idi
Bir zaman odamda yaz güneşimdin
Yastığa baş koyan gönül eşimdin
Kader nerelere savurdu bizi
Şu kör talihime, bahta küsmüşüm
Bu aşkın suçlusu yalan sözlerin
Ortağı olmuştu yeşil gözlerin
Ah! seni kalbimden sökerdim amma
Karşıma çıkaran bahta küsmüşüm
Dönüp te bakmadın akan göz yaşa
Sevda çiçeğini attın bu başa
Ne suçun var senin, ne de günahın
Yerden yere vuran bahta küsmüşüm
Bedeli zalimce ihanetinin
Faydası yok sana ibadetinin
Gözümden düştün,ah! gönlümde bittin
Bendeki bu şansa bahta küsmüşüm