Hata
  • JUser::_load: Unable to load user with id: 130

Mail Bilgi Sistemi

Kampanyalardan ve yeniliklerden haber almak için lütfen e-mail adresinizi ekleyin!


İsim:

E-posta yaz:

İstersen Paylaş

Besteciler ve Söz Yazarları

  • Ana Sayfa
    Ana Sayfa Sitedeki tüm blog iletilerine buradan bakabilirsiniz.
  • Kategoriler
    Kategoriler Bu blogda kullanılan kategorilerin listesini görüntüler.
  • Etiketler
    Etiketler Blog içinde kullanılmış etiketleri görüntüler.
  • Blog Yazarları
    Blog Yazarları Sitede beğendiğiniz blog yazarlarını arayın.
  • Takım Blogları
    Takım Blogları Beğendiğiniz takım bloglarını buradan arayın.
  • Arşivler
    Arşivler Daha önce eklenmiş blog iletilerinin listesini içerir.
  • Oturum Aç
    Oturum Açın Oturum açma formu

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Bam Teli Olup Yâr Sazına Takılsam

Geç kalmadan kalkıp yola koyulsam.
Varıp, gelip yollarında yorulsam,
Çadır kurup, obasına katılsam,
Yar gönlünde mesken verir mi bana.

At sırtında katarına katılsam.
Aşk yolunda vatanımdan atılsam,
Gece gelip, kondusuna çakılsam.
İmarında iskân verir mi bana.

Nehir olup, denizine katılsam,
Tayfa olsam, gemilerden atılsam,
Köle olsam, pazarında satılsam,
Yar gönlünde beş pul verir mi bana.

Bir han yapsam, kuş tüyünde yatırsam,
Beyaz atla, rüyasına katılsam.
Bam teli olup, sazına takılsam,
Yar sazında düzen verir mi bana.

Çağdaş-i hayali derin kurarsın.
Sen gönlüne uygun yâr mi ararsın?
Yâri bulsan birde vuslat umarsın,
Gözlerin ilhamın verir mi bana.

Süleyman Bektaş
Çağdaş-i

Tıklanma: 942
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Aşk Acısı Bal Olur

Var git, gönlündeki sevdalar ile.
Yârin duymadığı sedalar ile.
Gözyaşı sel olur vedalar ile.
Aşkını anlayan bulunur elbet.

Yanık türküleri huşu söylersin.
Dağa söyler, taşa, kuşa söylersin.
Dile güç, elli üç yaşa söylersin.
Seni de dinleyen bulunur elbet.

Var git; yolun gönül dağına çıkar.
Döne döne aşkın bağına çıkar.
Aşk, acı bal olup damağına çıkar.
Tada tada, anzer bulunur elbet.

Ozan Çağdaşi’ye durak mı olur.
Ağlamadan gülen yürek mi olur.
Bilmem, fazla söze gerek mi olur.
Aşığın feryadı duyulur elbet
 

Süleyman Bektaş

Tıklanma: 1036
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Vurma Bağrıma

Eser poyraz deli, deli,
Dalımdan koparır beni.
Kurutup da gazelimi,
Vurma bağrıma, bağrıma.

Esiyor kuzeyden boran,
Durur hun sinemde yaram,
Yâr senin elinde çarem,
Vurma bağrıma, bağrıma.

Geri çevirme çağrımı,
Al götür ahu zarımı,
Yüreğimdeki narımı,
Vurma bağrıma, bağrıma.

Yine kan geldi yaramdan,
Yıllar geçmişken aradan,
Çağdaşi zaten gariban,
Vurma bağrıma, bağrıma.

Süleyman Bektaş
Çağdaşi

Tıklanma: 871
0

Gönderilme: yazar: zaman: Turgut Çakır içinde

 

Geze geze yoruldum
Ahu gözlere vuruldum
Kalp gözlerimi verdim
Canım iste vereyim
 
Sevda bağına girdim
Ahu gözlüm nerdesin
Durmadan naz edersin
Canımı iste vereyim

Geze geze yoruldum
Ahu gözlere vuruldum
Kalp gözlerimi verdim
Canım iste vereyim
 
Dalıma kondu bülbül
Şarkı söyledi sümbül
Aşkın için ağladım
Canım iste vereyim 
 
Sevda bağına girdim
Ahu gözlüm nerdesin
Durmadan naz edersin
Canımı iste vereyim
Tıklanma: 826
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Yırtık Resmin Arabı
Masum sevdalarla besledik aşkı,
Kırmasın fidanı, ihtiras çarkı.
Yalansız oluşu bu aşkın farkı,
Gerçek niyetini anlat gideyim.

Yırttığın resmimin arabı bende.
Başka bir emanet kaldı mı sende?
Gittiğimiz yolun türabı bende,
Son kez şu yüzüme bak ta gideyim.

Bağlanmıştım sana sanki tiryakin,
Aşkını kalbime etmiştim perçin,
Ayrılık günümüz sanki çok yakın,
Gönlümü gönlünden sök de gideyim.

Kalbinden bu aşkı silebildiysen,
Anıları yaktın yele verdiysen,
Tüm sırlarımızı ele verdiysen,
Sokak ortasına dök de gideyim.

Bizim hukukumuz gönül işiydi.
Yaşadığımız, bir sevda düşü idi,
Şimdi bu ayrılık neyin nesiydi.
Gönül bağımızı çöz de gideyim.

Başımı taşlara vursam ne fayda,
Ben kendi sözümde dursam ne fayda,
Bu ayda olmazsa gelecek ayda,
Ayrılık fermanın yaz da gideyim.

Çağdaşi bu aşktan feragat eyle,
Senin ilacın zamandır, belki de,
Aramak istersen numaram sende,
Son sözün hayır’sa, söyle gideyim.

Süleyman Bektaş(Çağdaşi)

Tıklanma: 770
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Terapi

Çinko dama düşen yağmur,
Ruhuma terapi olur.
Güvercinlerin raksına,
Rüzgâr hüzzam şarkı okur.

Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval

Damlalardan bir orkestra,
Şefi fırtına olsa da,
Ahengi uygun ruhuma,
Vokalistler doğaçlama.

Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval

Doğada doğdum yeniden,
Dertlerimi dert etmeden,
Enerjim ruhuma trans,
Kuşlardan aldım referans.

Çal, çal çoban baba çal,
Derdime ilaç bu kaval

Süleyman Bektaş
Çağdaşi

Tıklanma: 852
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

ANIZINDA YAK BENİ

Yine rüzgâr esti, gönül dağımda.
Dallarım kırıldı, gönül bağımda.
Kurudu yaprağım, sevda çağımda.
Tutuştu gazelim, yanar tüterek.

Bu ateşi söndürmeye, kar gerek.
Testisi elinde, nazlı yar gerek.
Söndürmek yerine, yakar gülerek.
Yanarım gönlümde, yâre har gerek.

Kışım baharımdan, harlı ateşim.
Enkazımı yaktın, tekrar tutuştum.
Dumanımı görüp, sende yetiştin.
Külüm saçlarına değsin uçarak.

Çağdaş-iyim, her çağımda böyleyim.
Bazen bu şehirde, bazen köydeyim.
Aşığım ben sana, daha ne deyim.
Anızında yak beni, üfleyerek.

Süleyman Bektaş
(Çağdaşi)

Tıklanma: 849
0

Gönderilme: yazar: zaman: Turgut Çakır içinde

Kahverengi gözlerin
Şu gamze bakışların
Çekik kara kaşların
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

İnce güzel saçların
Kömür gözlü kaşların
Çiğdem sümbül dalların
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

Yanağında çiçekler
Dudağında türküler
Özünde sevda söyler
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

Senin gözünde aşkım
Gönül gözünde gülüm
Kırda öten bülbülüm
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

Yüreğimde sevginden
Bahçemde güller açar
Işık saçan güllerim
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

Kalem tutan ellerin
Aşkın dilini yazar
Kalbime batan gamzen
Benzer bizim Elif’e

Oy Elif’im Elif’im
Kahve gözlü Elif’im

Tıklanma: 731
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Ünzile

Hiç bilmezdin İstanbul'u.
Ne çabuk kaçtın ellere.
Yabancıya hiç bakmazdın.
Ne çabuk düştün dillere.
Ne oldu sana Ünzile?

Sen hiç içki içmez idin.
Bak kadehin bomboş oldu.
Hep güler hiç ağlamazdın.
Bak gözlerin yaşla doldu.
Ne oldu sana Ünzile.

Meyhaneden geçse yolun,
Olurdu sana ölüm.
Ben seni bir barda buldum.
Ya şimdi kaç kere öldün?
Ne oldu sana Ünzile?

Yine gözlerin nemlendi.
Bak kadehin tazelendi.
Haydi kaldır da gidelim.
Artık çok geç sil gözlerini.
Ne oldu sana Ünzile.

Bozkırda çiçek açılır.
Koparıp çamura atılır.
Kadehlerde mutluluk aranır.
İçtikce çamura batılır.
Ne oldu sana Ünzile.
 

Süleyman Bektaş (Çağdaşi) 

Tıklanma: 955
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Aşığım ben kuş sesine

Kuş sesine kuş sesine.
Aşığım ben kuş sesine.
İster kanarya ister karga,
Aşığım ben kuş sesine.

Bülbül, serçe, kanarya, karga.
Hepsinde bir nağme varya.
Hepsi benzer yar sesine.
Aşığım ben kuş sesine.

Gül bahçemde güller açar.
Bülbüller güle yaklaşır.
Gönül parkım dolup taşar.
Aşığım ben kuş sesine.

Bahçemdeki gül ağacı,
O da Mevla'ya duacı.
Bülbüldür o nun aşığı.
Aşığım ben kuş sesine.
 

Süleyman Bektaş (Çağdaşi)

Tıklanma: 1137
0

Gönderilme: yazar: zaman: çağdaşi içinde

Sahte Aşk
Yaprak düşer şu gönlüme savrulur,
Dallar kurur ciğerlerim kavrulur.
Hazan düşmüş bağda bülbül mü durur,
Hasadı kargayla edersin gayri.

Aşkın büyüsüyle beni kandırdın,
Sahte cilvelerle başım döndürdün,
Karakışta ocağımı söndürdün.
Yüz üstü bırakıp gidersin gayri.

Ben ağlarken gülüp eli güldürdün,
Beni el âleme deli bildirdin.
İhtirasla masum aşkı öldürdün.
Akıllıya hasret kalırsın gayri.

Yıldırım aşkımı toprağa gömdün,
Yerine aktardan sipariş aldın.
Nikâh masasında yalınız kaldın.
Acılı şerbeti içersin gayri.

Bülbülü ağlatıp gülü güldürdün,
Dikenini yüreğime daldırdın,
Öğle vakti cenazemi kaldırdın,
Akşama yasıma gelirsin gayri.

Çağdaşi aşkını anlayana ver,
Yalanla gelenler hüsranla gider,
Aşkın kıymetini bilenler bilir,
Yalansız dünyaya gidersin gayri.

Süleyman Bektaş (Çağdaşi)

Tıklanma: 752
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

Sen Neysin Söyle
 
 Uzat yanağını yaklaş yanıma
 Bir buse busecik yeter alayım
 Gonca yakışırsın benim şanıma
 Şeker desem değil sen neysin söyle
 
 Utanır gözlerin bana bakmaya
 Melek desem değil sen neysin söyle
 Dudağın al rengi  kandan alınmış
 Şeker desem değil sen neysin söyle
 
 Aklım saçlarına takılı kalır
 İsmini söylemem kıskanan olur
 Ancak aşık olan halimi bilir
 Şeker desem değil sen neysin söyle

Tıklanma: 852
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

Mahşere Kaldı

 
Sebepsiz boşyere ayrıldık işte
Bu aşk hesabını kime sorayım
Seninle meselem mahşere kaldı
Yar diye sineme kimi sarayım

Köleydim aşkına sevdana nasıl
İçimi acıtır yaşanmış masal
Hani aşkın hani söylenen fasıl
Yar diye sineme kimi sarayım
 
Asla içmem tövbe aşkından şarab
Gönül kapım viran duygular harab
Beni affet mevlam ey yüce yarab
Yar diye sineme kimi sarayım

Tıklanma: 589
0

Gönderilme: yazar: zaman: Turgut Çakır içinde

Bahar gülü açıyor
Kalbe neşe saçıyor
Gülüyor eğleniyor
Yüreğime girince

Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol

Sen benim tek gülümsün
Öten tek bülbülümsün
Aşkımın sümbülüsün
Yüreğime girince

Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol

Ömrüm neşeyle dolsun
Her günüm böyle olsun
Ay gibi güzel olsun
Hayatıma girince

Güller gibi bahar ol
Ay gibi gönlüme dol

Tıklanma: 668
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde



Senin bu sitemlerin yüreğimi yakıyor
Baktırdığım fallarda ayrılıklar çıkıyor
Gözlerinden elemler kederler okunuyor
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca


Prangalar vurulu bu gönül kapısında
Kimseler açamadı  pas tutar yapısında
Hatırımı  sormuyor  gül kurudu dalında
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca


Arkadaşlık sevdadan bir arada yürür mü
Dertli başım dünyada mutluluğu görür mü
Kader yeterince bu müsadeyi verir mi
Gece uyku tutmuyor,yanıma varmayınca
Bir selamın yetmiyor, yar seni sarmayınca

Tıklanma: 750
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

MUHABBETE ERELİM


Kafesinde bülbül gibi şakıma
Kapılma yar hiçbir suya akıma
Gönül sevmek ister muhtaç bakıma
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım


Sazın tellerine vurur sevdiğim
Leylaklar dalında kurur sevdiğim
Ardından hayalin sürür sevdiğim
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım


Yemin olsun huri ara bozamaz
Senden gayri ecel bile üzemez
Bizim sırrımızı kimse çözemez
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım

       
Sensiz geçen günü günden sayamam
hayatından yıldız  gibi kayamam
Yarim el yerine seni koyamam
Seninle bir ömür mutlu olalım
Muhabbet edipte murat alalım

Tıklanma: 707
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

Mağrur

Bilirim seversin sende yürekten
Bıkarmı insan hiç seni sevmekten
Çekinmem bu canı sana vermekten
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum


Saçının teline bile değmedim
Mağrur başını hiç yere eğmedim
Senden başkasını  valla sevmedim
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum


İstemem ne esmer ne sarışını
Almam ki toprağın bir karışını
Mümkünmü unutmak   o bakışını
Senle sarhoş olup seninle aydım
Adını vefalı birisi koydum

MEVLÜDE DEMİR

Tıklanma: 712
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

Vur Hançeri Bari
 
 Bütün ızdıraplar bende kördüğüm
 Çilemi sevdamı sende gördüğüm
 Seviyormu hâlâ diye sorduğum
 Vur hançeri bari ruhuma son ver
 
 Çözülmez düğümsün perişan halim
 Sen yoksun tutmuyor ayağım elim
 Hiç değilse selam gönder be zalim
 Vur hançeri bari ruhuma son ver
 
 Tatlı şu dünyayı istemem sensiz
 Güneşim doğmasın günüme sensiz
 Yorulmuş bedenim dargınım sensiz
 Vur hançeri bari ruhuma son ver
 
 Suçum günahım ne sormayacaksan
 Can diye canımı  sarmayacaksan
 Verdiğin sözlerde durmayacaksan
 Vur hançeri bari ruhuma son ver

Tıklanma: 660
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde

Geldi Geçti

Ela gözlü sevdim tadı bal idi
Bülbülü konmamış güllü dal idi
Serap mıydı dudu muydu sel idi
Geldi geçti meltem idi yel idi

Boyuna posuna bakar dalardım
Ben onun boynunda pembe fulardım
Ayrı kalsam çiçek gibi solardım
Geldi geçti meltem idi yel idi

Boyu güzel huyu güzel biriydi
Amber kokan misler kokan teriydi
Melek miydi huri miydi seriydi
Geldi geçti meltem idi yel idi

Gözü yeşil badem gözlü dediğim
Çok severdim şirin sözlü dediğim
Ateşi hiç sönmez közlü dediğim
Geldi geçti meltem idi yel idi

Ne yaşına baktım nede saçına
Yasemenler derdim bilmem kaçına
Ömür gitti çiçek taktım tacına
Geldi geçti meltem idi yel idi

Tıklanma: 615
0

Gönderilme: yazar: zaman: sürgündeki kelebek içinde




 
 Bir zaman odamda yaz güneşimdin
 Yastığa baş koyan gönül eşimdin
 Kader nerelere savurdu bizi
 Şu kör talihime, bahta küsmüşüm
 
 Bu aşkın suçlusu yalan sözlerin
 Ortağı olmuştu yeşil gözlerin
 Ah! seni kalbimden sökerdim amma
 Karşıma çıkaran bahta küsmüşüm
 
 Dönüp te bakmadın akan göz yaşa
 Sevda çiçeğini attın bu başa
 Ne suçun var senin, ne de günahın
 Yerden yere vuran bahta küsmüşüm
 
 Bedeli zalimce ihanetinin
 Faydası yok sana ibadetinin
 Gözümden düştün,ah! gönlümde bittin
 Bendeki bu şansa bahta küsmüşüm

Tıklanma: 613
0