Bırakıpta giden sen değilmiydin Söylesene şimdi ne diye geldin Unutup gittin bana ne dertler verdin Yeniden kahrolmak istemiyorum. Yeni bir sevgili buldum kalbime Onunla yeni bir dünya kurdum kendime Çek ellerin değmesin ellerime Yeniden yok olmak istemiyorum İsterim gönlünce mutlu olursun Dilerim mutluluklar senin olsun Git uzak dur git haydi ne olursun Yeniden ağlamak istemiyorum Yeni bir sevgili buldum kalbime Onunla yeni bir dünya kurdum kendime Çek ellerin değmesin ellerime Yeniden yok olmak istemiyorum.
Gönlüm sonbahar yaprağı Gözümde aşkın gözyaşları Sende silemeyip anıları Bana geri döneceksin Beni yine seveceksin Beni kalbinden atamayıp Ne yapsanda unutamayıp Bir başkasıyla yapamayıp Bana geri döneceksin Beni yine seveceksin Bırakıp beni karanlığa Sen cıktınmıki aydınlığa Sende dayanamayıp yalnızlığa Bana geri döneceksin Beni yine seveceksin Beni kalbinden atamayıp Ne yapsanda unutamayıp Bir baskasıyla yapamayıp Bana geri döneceksin Beni yine seveceksin.
Seniçok severken Ansızın terk edip gittin beni Bir vedayı bile çok gördün Söylesene şimdi ne diye döndün.Ben istemedimki böyle olsun Gözlerin hep yaşlarla dolsun Yaşadığın her saat her gün Seninde ızdırapla dolsun.Tam sensizliğe alışmışken Bütün anıları hatıraları Seninle boşa geçen o yılları Tam silmeye çalışırken Söylesene şimdi ne diye döndün.Ben istemedimki böyle olsun Gözlerin hep yaşlarla dolsun Yasadığın her saat her gün Seninde acılarla dolsun.
eserlerimin hepsi noter tasdikli olup kullanılması ve alıntı yapılması halinde kullanan sahıs hakkında yasal işlem yapılacaktır saygılarımla.
Bu gün senin doğduğun gün
Doğum günün kutlu olsun
Dilerim ki tüm ömrünce
Dileklerin kabul olsun
…İyi ki doğdun iyi ki varsın
…Hayatını neşe sarsın
…İlkbahardan sonbahara
…Kışlar sana uğramasın
Nergisleri tak yakana
Uğur getirsin hep sana
Haydi bir dilek tutsana
Dileklerin kabul olsun
…İyi ki doğdun iyi ki varsın
…Hayatını neşe sarsın
…İlkbahardan sonbahara
…Kışlar sana uğramasın
Dostların demet demet
Güller getirmiş sana
Şansın talihin gülsün
Nergisler tak yakana
…İyi ki doğdun iyi ki varsın
…Hayatını neşe sarsın
…İlkbahardan sonbahara
…Kışlar sana uğramasın
Sen çocuğum sen eşim
Annem babam kardeşim
Sen sevgilim arkadaşım
Doğum günün kutlu olsun
İyi ki doğdun iyi ki varsın
-----
Nergisler tak yakana
Uğur getirsin sana
Haydi haydi dilek tut
Haydi dilek tutsana
Dileğin kabul olsun
Şansın talihin gülsün
Sevdiklerin yanında
Doğum günün kutlu olsun
İyi ki doğdun iyi ki varsın…
Papatyalar topladım, saçlarına tak diye.
İşte koydum buraya, aç kalbime bak diye
Bir sevda hikayesi yazıyor bak orada
Bu sevda benden sana, ebediyen hediye.
Bir daha gelişinde, papatyalar tak da gel.
Hasretini çekerek, ölmemişsem bakta gel
İlkbarda, yazda gel, çiçekler solmadan gel
Geç kalma sevdiceğim, ömürler dolmadan gel.
Belki bir gün burada, kavuşuruz seninle.
Oturup şurdan buradan, konuşuruz seninle.
Kalbimizde o sevgi, dinmemişse seninle,
Mazimize bakarak, ağlaşırız seninle.
Bir zamanlar ikimiz, bakışırdık göz göze.
Ellerin ellerimde, otururduk diz dize.
Kanarya bülbül gibi, ötüşürdük biz bize.
Simdi küskünüz artık, göz değmiş ikimize.
Sen kalbimde bir ırmak, akıyor akıyorsun.
Gözlerimden damlalar, döküyor döküyorsun.
Canımı kafesinden, söküyor söküyorsun.
Sussun kanarya bülbül, sussun, kumrular sussun.
Çıkmıyorsun aklımdan, düşlerim senle dolu.
Sönmüyor yüreğimden, aşkımızın o koru.
Böyle mi olacaktı, leylâ mecnun’un sonu.
Acı bir sızın kaldı, senden bana dopdolu.
Anlamadın beni sen, nasıl sevdim bir bilsen.
Biliyorum pişmansın, gelme demem bana sen.
Hayal olup düş olup, kalbime giriversen.
Ansızın çıkıp gelsen, özlemimi gidersen.
O kadar zor ki öyle, seni sensiz yaşamak.
Kavurdu aşkın böyle, gecelere sor’da bak.
Çekip gittin gideli, maziye gömdüm seni.
Vefasızın birisin, dönüp bakmadın geri.
Sitemim perde perde, çok kırgınım ben sana.
Aramam artık seni, hicran verdin sen bana.
Adımızı yazmıştık, o bizim manolyaya.
Artık mazide kaldı, duruyor mu bak ona…
Masumiyet örneği,
güzellik
abidesi
Tatlıların tatlısı, şekerler akidesi
Ey çiçekler güzeli, gönlümün orkidesi
Senin gibi kokmayan gülleri ne yapayım
Zamanın dallarından yapraklar dökülürse
Sensiz hayat bağımın ipleri sökülürse
Sana bağlı kökümden cansuyum çekilirse
Çürüyüp çöpe giden günleri ne yapayım
Yıldızları verseler değer vermem kum kadar
Geceleri dolunay ışık vermez mum kadar
Düşüncemi söyledim artık sende son karar
Yanında sönük kalan külleri ne yapayım
Bütünüm olmasanda benim diğer yarımsın Bedenim
olmasanda Nefes alan yanımsın
Benim alev rüzgarım aşk üfleyen fanımsın
Baharda kar savuran yelleri ne yapayım
Solusam nefesimden ıslık çalsam sesimden
Ben fotoğraf çektirsem sen çıkarsın resimden
Ağrı girsen başıma saç çıkarsın ensemden
Sevilip okşanmayan telleri ne yapayım
Tahmin bile edemezsin bizi neler bekliyor
Can altımda kazılmamış hazineler bekliyor
Şimdi seni çok önemli vazifeler bekliyor
Kadir kıymet bilmeyen kulları ne yapayım
Kurudu gönül dalım bir yaprak yeşertmedin
Birazcık gözlerimi sevinçten yaşartmadın
Kerem aslı misali sevdalar yaşatmadın
Nam-ı büyük İstanbul yüreği küçük şehir
Hayalimde yeşeren umut dalımı yedin
Ömrümün peteğinden tatlı balımı yedin
Oturup bir öğünde otuz yılımı yedin
Doymak nedir bilmedin midesi büyük şehir
Sevdalar sokağında kap kaç yapar dilberin
Acılar makamında Hüzzam çalar tellerin
Sanki tiner kokuyor lalelerin güllerin
Havan sarhoş ediyor çiçeği çürük şehir
Pavyonlarda barlarda aç aç yapar beylerin
Taksim Tarlabaşı`nda cilve yapar geylerin
İstemem senin olsun ilçelerin köylerin
Erkeği dişileri karma karışık şehir
Şaheser güzelliğin mutluluğa yetmiyor
İçinde yaşamayı bir çoğu hak etmiyor
Yürekliyle yüreksiz bir arada gitmiyor
Tüyleri pırıl pırıl, kanadı kırık şehir
İmdat diye inlesen kimsecikler aldırmaz
Kötü yola düşeni kaldırımlar kaldırmaz
Burda insan saldırır başka canlı saldırmaz
Üzgünüm maalesef insanlık bitik şehir
Kimse beni duymuyor feryadım çıktı arşa
Vuslat eşlik etmiyor gönlümde çalan marşa
Burda hayat kalmadı umudum kaldı marsa
Sen kendine iyi bak elveda büyük şehir
Gemilerden simit at martılar aç kalmasın
Gittiğimi söyleme hiç biri ağlamasın
Kopardım iplerimi kimseler bağlamasın
Meçhule gidiyorum hoşçakal büyük şehir
Dün gece dertlerimi topladım kaba taslak
Yüreğim bulutlardan gördüm ki daha ıslak
İçimde çürüyecek bu halde bırakırsak
Gölgede kurumuyor güneşe ser İstanbul
Yüreğime dikmişim gül sanıpta ayrığı
Kırmızıya boyamış dikenlerin sıyrığı
Görsün asya avrupa içimdeki bayrağı
Aleme ibret olsun köprüye ger İstanbul
Götür de sevdiğime dikenleri geri ver
Fırtına gösteriyor gelen bütün veriler
Sulara gömülmeden kahve rengi gemiler
Bana kapıyı göster şehirden sür İstanbul
Bakarsın şansım döner meçhule giden yolda
Kimbilir bahar gelir çiçeğim açar dalda
Aşkla uçan arıya petekte çıkar balda
Yakında müjdem gelir beklede gör İstanbul
Bakarsın seven çıkar benim hiç bilmediğim
Görürsün erken çıkar tahminim her dediğim
Adresimi sorarsa canımda fer dediğim
Kalmasın ayak izim, yerlere göm İstanbul