Ölmekte Zor

Nihayet Başıma yıkıldı Tahtım

Tükendi Herşeyim,Bütün hayatım

Beni Bu Izdıraptan Kurtar Allah'ım;

Sürünmek Dururken Ölmekte Zormuş.
------------------------------------------------
Mutlu Olmak İstemiştim,Bırakmadılar

Vurdular Silleyi Hep Ağlattılar

Arkadaşım Oldu Karanlık Yollar;

Ne Fayda Arkadaş,Ölmekte Zormuş.
-----------------------------------------------
Yarabbi,Dertlerimin Nerde Dermanı

Izdırapmış Maalisef,Kulun Fermanı

Zından Ettiler İşte, Senin Dünyanı

Bu Çile Bendeyken, Ölmekte Zormuş.

--------------------------------------------------
Mehmet Sancak


( Duyguların Şairi

 

Gözüme Bakarak yanmışsın Derler

Doğarken Yanmışım, Buda Yanmak mı

Nasılda Çaresiz Kalmışsın Derler

Bi Çare Yaşarım,Buda Hayatmı.
mehmet SANCAK.

-------------------------------------------
Kimseye Suçlusun Diyemem Asla

Hatayı,Hep Kendimde Ararım

Demekki Benimde Hatalarım Var;

Nerede Yanlış Yapıyorum, Bulamıyorum.
-------------------------------------------------------
Bilmiyorum, Tek Suçum Sefaletimmi
,
Alnıma Yazılan, Azapmı, Dertmi
;
Başımda Dönenler Bir Felaketmi

Doğarken Yanmışım, Buda Yanmakmı
.---------------------------------------------------

Mehmet Sancak

  ( Duyguların şairi )



( Duygu Şairi )


 

Tertemizdi Yaşantım Yoktu Bir Lekem
Sadece Hasrete Olurdu Öfkem;
Tanımazdım Asla,Bilmezdim Sitem
Hiç isyankar Olmamıştım, Sen Alıştırdın.

Artık Bundan Böyle,Her Günüm Yaslı
Vefasız O Kalbin Ne Kadar paslı
İmkanı Yok Artık, Duramam Uslu,
Beni Bu İsyana Sen Alıştırdın.

Kim Olsa Yerimde, Yapardı Bunu
Düşünmez di Asla, İşin Sonunu
Böyle Olmamalı Aşkın Kanunu;
Beni Bu İsyana Sen Alıştırdın.

Mehmet Sancak





(Duygu Şairi ) Mehmet SANCAK

Nedirki Bu Sevda Ateşi Bana
Yaksında Tek senin Gözlerin Yaksın
Tek Bir Dostun Sitemi Gider Zoruma
Yaksında,Tek Senin Gözlerin Yaksın
---------------------------------------------------

Aldırmam Nazlarına, Cilvelerine
Ömrümü Veririm Gülüşlerine
Uzamış Saçların İnmiş Beline
Yaksında Tek Senin,Dillerin Yaksın.

--------------------------------------------------

        Mehmet SANCAK

       ( Duyguların Şairi )

Uçup Gitti Başımızdan Tacımız
Yaşımız Ne Yirmibeş Ne Otuz
Ne Gülen Gözlerinde nur;
Ne Nemli Dudaklarda Tuz.

İçimdeki Özlem,ne Sana Ne Şaraba
İsyan Eder Oldum,Mutsuzluğuma
Ayrılık Dağladı,Bu Yüreğimi
Seninle Ağlayıp Gülmek İsterim.

Yaşlanmaz Sanırdım Ben Hep Kendimi;
Gelipte Bir Görsen En son halimi
Hak Verirdin Belki Bana,Kimbilir
Umutla Bekliyorum,Gelmezsen Keyfin Bilir.

Mehmet Sancak

Mehmet SANCAK

Çekmişler Perdeyi,Kara Gözüme

Seveni, Sevileni Görmesin Diye


Elimden almışlar Her Neyim varsa

;
Böyle Sürünsünde Ölmesin Diye.
--------------------------------------------

Başımdaki Dertler, Cefalar Kuldan


Böylesine isyankar,Oluşum Ondan


Canımı Veririm Dönmem Bu Yoldan;


Hep Sürgün Ettiler, Sevmesin Diye.
------------------------------------------------

Merhametten Yoksun, Sevgiden Uzak


Merhamet i Zaten Yok,Her Şeyi Tuzak

;
Güldürmez O Zalim, Ağlatır Ancak


Gizlenmiş gerçekleri,Görmesin Diye.mehmet SANCAK.

---------------------------------------------------

TARUMAR

Gönül bahçemdeki Gülüm Olsaydın

Dikeninine el sürdürmezdim kimseye

Sanmıştım yüreğim, Olur bahtiyar

İşte yine darmadağın,işte yine tarumar.

--------------------------------------

Gözlerimin Önünden Ne Hayaller Geldi Geçti,

Kimisi Çok Mutlu,kimi efkar,kimi yar

Bugün de akşam oldu,beni aldı bir efkar;

İşte yine darmadağın,işte yine Tarumar.

----------------------------------------

Bad-ı Sabah olmadan gel ,neyleyim

Hangisinden Başlayayım,Neyi Söyleyim

Birgün Olsun Çıkta gel,Son kez göreyim;

İşte yine darmadagın,işte yine tarumar.


Mehmet SANCAK

( Duyguların Şairi )


mehmetsancak

günün birinde

Kim Kaldı Çevremde Eski Günlerden,
Yalnız Acı Kaldı, Seven Gönlümde
İki Damla Yaş,Döküldü Birden;
Sende Gideceksin Günün Birinde.
-------------------------------------------

Beni kaderimle Başbaşa Koyup
Kalbime ayrılık Hançeri Vurup,
Ne habar Bırakıp, Nede Bir Mektup
Sende Gideceksin, Günün Birinde,
----------------------------------------------

Üzüntüm Yalnızca Sana Değil ki;
Sevgimi Horlayan, Kaderim Belki
İçimden Bir Duygu, Bana Diyorki
Sende Gideceksin Günün Birinde.
-------------------------------------------

Mehmet Sancak
-----------------------

mehhabalar :1961   SİNOP/ boyabat'ta doğdum,unlu mamüllerin çeşitli kademelerinde   hizmet verdim  ,emekli olduktan sonra  otuz yıllık dostlarımla  devam kararı aldım, amacım şiirlerimi  daha geniş kitlelere aktarabilmek, halk oyuna  sunabilmek,çocukluk hayallerimi  gerçekleştirebilmek...sevgi ve saygılar.

Birer Birer kayboldular yıldızlar
Gönlümün karanlığında
Gecenin yorgunluğuda çöktü üstüme
Ağır ağır
Birde Şarkı çalıyorki raryoda;
Nihavent Makamında.
 

Güya Ummanımdın sen benim
Ne çabuk durgunlaştın
Önce Rabbim, Sonra sana tapmıştım;
İstenmiyorsam ,Giderim icabında
Bir şarkı tutturmuş ki radyo;
Nihavent Makamında.
 

( Duygıların Şairi )




Mehmet Sancak


 

Gençliğime dair her neyim varsa

Yüreğimden sildi gitti vefasız,

Büyü müydü kadermiydi, bilmedim;

Beni benden çaldı gitti vefasız,

Gönül yaram çocukluktan sızlardı

Dermanımı bulamadı ustalar,

Gönlüm kırık ,sevgi bitti,ne arar;

Özlediğim ne varsa ,gittiler birer birer

Bir kaç tane dostum vardı,onlar da terk ettiler,

Ahım tutmaz, vahım tutmaz,bu gönlüm neyler;

Bir tek dosta muhtaç etti vefasız,

Döküldü hüzün dolu o yapraklarım

Meyve vermez bundan böyle her halde,

Yokluğunla döndüm işte mecnuna;

Deli etti ,gitti beni vefasız.


( Duyguların Şairi )

mehmet SANCAK.

Gençliğime dair her neyim varsa

Yüreğimden sildi gitti vefasız,

Büyü müydü kadermiydi, bilmedim;

Beni benden çaldı gitti vefasız,

Gönül yaram çocukluktan sızlardı

Dermanımı bulamadı ustalar,

Gönlüm kırık ,sevgi bitti,ne arar;

Özlediğim ne varsa ,gittiler birer birer

Bir kaç tane dostum vardı,onlar da terk ettiler,

Ahım tutmaz, vahım tutmaz,bu gönlüm neyler;

Bir tek dosta muhtaç etti vefasız,

Döküldü hüzün dolu o yapraklarım

Meyve vermez bundan böyle her halde,

Yokluğunla döndüm işte mecnuna;

Deli etti ,gitti beni vefasız.


( Duyguların Şairi )

mehmet SANCAK.

Kıyametmi Kopar




Görür görmez çok sevdim gündoğdu seherime
Sevgi tohumlarını düşürdün yüreğime
Ayrıldık diye şimdi kime söylerim kime
Açtığın bu yarayı ellerinle gelde sar
Bir araya gelince kıyametmi kopar yar


Sende tatlı tebessüm bende sevdalık varken
Rüzgar savurdu bizi tam  mutlu olduk derken
Pişmanlık duydunmu hiç bana veda ederken
Açtığın bu yarayı  ellerinle gelde sar
Bir araya gelince kıyametmi kopar yar


Elimizi açmıştık aşk yağmuru damlarken
Yüzümüze gülerdi her sabah gün doğarken
Bu sevdanın yolunda elele adımlarken
Açtığın bu yarayı  ellerinle gelde sar
Bir araya gelince kıyametmi kopar yar



Mutluluğa söz verip kadehi kaldıralım
Gel kıralım saatleri zamanı durduralım
Aradan dargınlığı hasreti kaldıralım
Açtığın bu yarayı  ellerinle gelde sar
Bir araya gelince kıyametmi kopar yar

Mevlüde Demir

Akşam olunca düşesin gönlüme
Dalıp gideyim senli günlerime
Sönerken evlerin bir bir ışıkları,
Açılsın gönlüme sevda kapıları
***
Deniz gözlerinden,düşerken
Gecelerin karanlık koynuna,
Düşle gerçek arasında bakar
Kalırım yıllanmış,acılarıma
***
Bu gönül ne rüyalar gördü
Kimi gerçek oldu silinmedi
Kimi gönül yordu bilinmedi
Ömür geçti ,çilesi bitmedi
****
Her gece yeniden yaşarım
Uykusuz sensizdir geceler
Yorgun düşer harflerim
Bir araya gelmez heceler
***
Hazırım dönmeliyim sana
Pişmanım deme sakın bana
Gerçeklerle yüz yüzeyim
Dönüş arifesindeyim

Aşk Dedikleri



Bulursun gel desen beni anında
Kalbinde bir köşe yer aç yanında
Saçlarımı okşa uyut kolunda
Aşk dedikleri şey bu olsa gerek
Katlanıyor sana aşkım giderek


Seven ayrılığı asla tattırmaz
Aklım git der ama gönlüm bırakmaz
Gözden ırak olan gönülden çıkmaz
Aşk dedikleri şey bu olsa gerek
Katlanıyor sana aşkım giderek


Adımı çıkarma deme vafasız
Yaşayalım aşkı sessiz sedasız
Seviyorum seni şartsız koşulsuz
Aşk dedikleri şey bu olsa gerek
Katlanıyor sana aşkım giderek


Söz veriyorum söz kavuşacağız
Ağlayıp sızlayıp alışacağız
Bir daha ne zaman buluşacağız
Aşk dedikleri şey bu olsa gerek
Katlanıyor sana aşkım giderek


Mevlüde Demir

BIKTIM SENDEN

Uzak olsun sevgin benden

Yeter artık bıktım senden

Gelme bana her bir yerden

Yeter artık bıktım senden

Namın çıksa dört bir yana

Leyla olsan bakmam sana

Aslı olsan gülmem sana

Yeter artık bıktım senden

Huri olsan sevmem seni

Elmas olsan takmam seni

Şarap olsan içmem seni

Boşa yorma hiç kendini

Yeter artık bıktım senden

Melek olup göğe çıksan

Güneş gibi ışık saçsan

Tüm dertlere derman olsan

Yeter artık bıktım senden

Cennet olsan girmem sana

Kabe olsan gelmem sana

Ellerimi sürmem sana

Yeter artık bıktım senden

Deryalarda tahtın olsa

Sular gibi bahtın olsa

Hızır gibi dostun olsa

Yeter artık bıktım senden

Gökyüzünde bulut olsan

Rahmet olup yere yağsan

Melek olup göğe çıksan

Yeter artık bıktım senden

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir             

YETMEZ BANA

Her günümde ayrı çile

Dert üstüne dertler dile

Bulamazsam dermen bile

İnan dertler yetmez bana

Ömür boyu hep ağlasam

Bir gün olsun yar gülmesem

Ferhat olup dağlar delsem

İnan dağlar yetmez bana

Avunsam tek hatıranla

Gezip dursam hep sevdanla

Bıkar bir gün diye sanma

İnan çöller yetmez bana

Haykırırım gündüz gece

İsmin dilde hece hece

Verirlerse daha nice

İnan diller yetmez bana

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir             

GURBET ELDE

Yarim senden ayrı düştüm

Şaştım gurbet elde şaştım

Yükseklerde uçan kuştum

Düştüm gurbet elde düştüm

Akıp geçen yıllar gibi

Esip giden yeller gibi

Engel tutmaz seller gibi

Taştım gurbet elde taştım

Hep peşinde bir serabın

Susuz kaldım çok harabım

İlk kaseyi aşk şarabın

İçtim gurbet elde içtim

Hiç gülmedi bir kez bana

Hep ağlattı yana yana

Dünya denilen mekana

Küstüm gurbet elde küstüm

Gurbet elin her taşıyla

Hep dolaştım göz yaşıyla

Yandım aşkın ateşiyle

Piştim gurbet elde piştim

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir             

DÜNYA

Dünya sana tapanları

Namus arı atanları

Ayırmadan alıp gittin

Paşa vezir sultanları

Kimine güzel mekansın

Kimine korkunç zindansın

Hakkı bilip görenlere

İnan kocaman yalansın

Yalansın koca yalansın

Şanı şöhreti satansın

Bakıpta ibret almayan

Seni sevenler utansın

Boş ver dünya şöhretini

Mutlu geçir günlerini

Götürmedi ki yanına

Karun bile servetini

Götürmedi götürmedi

Yeyip içip bitirmedi

Topladığı onca malı

İnan huzur getirmedi

Var git dünya pazarından

Sakın kulun nazarından

Bakıpta ibret al sen

Bunca sözün yazarından

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir             

URFANIN GÜZELLERİ

Urfanın güzelleri

Mest eder görenleri

Öldürmez süründürür

Sevdaya düşenleri

Şeker gibi sözleri

Sürmelidir gözleri

Güzellerden geçilmez

Hem bahar hem yazları

Nazlı nazlı gezerler

Sevse candan severler

Düşünmeden canını

Sevdiğine verirler

GÜZEL

Güzel ben bir okyanustum kuruttun

Yaktın beni çıra gibi erittin

Şu dünyaya akıl satan ben idim

Düşürdün  sevdanla beni delirttin

Köle gibi pazar Pazar dolaştım

Gemi gibi her limana yanaştım

Minnet etmez edim asla kimseye

Senin için düşman ile barıştım

Malın mülkün hesabını sormazdım

Altın elmas yakut neymiş bilmezdim

Dünyayı alıpta inan satmazdım

Bir tek pula muhtaç ettin sen beni

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir     

GARİPLERE

Gariplerin yeri yok

Şu yalancı dünyada

Biraz sevgi ona çok

Şu yalancı dünyada

Kimseden yok hiç farkı

Gülmez feleğin çarkı

Ne evi var ne barkı

Şu yalancı dünyada

Gönlünde derin yara

Yarasını kimler sara

Garibin bahtı kara

Şu yalancı dünyada

Garip diye atmayın

Garip garip bakmayın

N’olur sizde vurmayın

Şu yalancı dünyada

Gariplere yok rahat

Çile dolu her saat

Bilmem kimde kabahat

Şu yalancı dünyada

Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir             

SAKIN UNUTMA HA!

                Sayın İbrahim TATLISES’e

Özenerek yaratmış derler yaradan

Değilsin herkes gibi sıradan

Selam gönder sevenlere buradan

Sevenleri bağrına basmayı sakın unutma ha

Kim erişmiş senin gibi zirveye

Ulaşamadılar en küçücük  bir tepeye

Gururlanma asla ben buyum diye

Alçak gönüllü olmayı sakın unutma ha

Dikenlere basa basa geldin sen buraya

Aldırmadın gönlündeki binler yaraya

Başka bakış getirdin inan  urfaya

Urfayı, urfalıyı sakın unutma ha

Urfaya paşa geldi, sensin paşa

Urfalıyla beraber binler yaşa

Kurban olsun kara göz siyah kaşa

Yol gözleyen gözleri sakın  unutma ha

Bir başına kalsan sakın korkma

Türlü türlü ağu içsen sakın korkma

Yedi düveli düşman bilsen sakın korkma

Arkandaki sevgi ülkesini sakın unutma ha

İmparator derler sana hani nerde tacın

Nerde ana baba kardeş bacın

Yoktur mevladan başka asla ilacın

kim olursan ol mevlayı sakın  unutma ha

Biliyorum asla unutmadın onu

Yoksa gelirdi çoktan yolun sonu

Üstündeki gömlekle giydiğin donu

Belki bulamazdın sakın unutma ha

Bir gün girerse başın derde

Kimse yok dostlar hani nerde

Bir dost var ki o her an her yerde

Allah var dersin  Allah sakın unutma ha

Bir gün kalırsan şayet yalnız başına

Boğulurken sinedeki aşk gözyaşına

Ne yazayım dersen eğer mezar taşına

Yalnız geldi yalnız gitti dersin sakın unutma ha

Toros dağlarında mangal ateşin yanarken

Üstüne buz gibi yayık ayranı içerken

Birde yaktığın sigaranın dumanı tüterken

Ciğer sattığın günleri sakın unutma ha

Seni sen yapan sen değilsin, sendeki sensin

Hayat kervanında rüzgar gibi esersin

Bu gün burada yarın kim bilir nerdesin

Gittiğin yere sevgiyi götürmeyi sakın unutma ha

Baş ucundan eksik olmasın Kuran

Daim yardımcın olsun Hz. Yezdan

Uzak dursun senden melun şeytan

Bu şairi hoşnut etmeyi sakın unutma ha

                                               Abdulkadir BASIK

                                                       0544-745 31 33

                                                       Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir