Ünzile Hiç bilmezdin İstanbul'u.Ne çabuk kaçtın ellere. Yabancıya hiç bakmazdın. Ne çabuk düştün dillere. Ne oldu sana Ünzile? Sen hiç içki içmez idin. Bak kadehin bomboş oldu. Hep güler hiç ağlamazdın. Bak gözlerin yaşla doldu. Ne oldu sana Ünzile. Meyhaneden geçse yolun, Olurdu sana ölüm. Ben seni bir barda buldum. Ya şimdi kaç kere öldün? Ne oldu sana Ünzile? Yine gözlerin nemlendi. Bak kadehin tazelendi. Haydi kaldır da gidelim. Artık çok geç sil gözlerini. Ne oldu sana Ünzile. Bozkırda çiçek açılır. Koparıp çamura atılır. Kadehlerde mutluluk aranır. İçtikce çamura batılır. Ne oldu sana Ünzile. |
Süleyman Bektaş |