Boynumu bükmüşüm beklerim burda
Sahipsiz kuzuyu kaptırma kurda
Ansızın geliver kapımı vur da
Yıllardır gülmeyen yüzümü güldür
Aşkınla örmüşüm hayat ağımı
Solumdan vurup felç ettin sağımı
Sana bağışladım gönül bağımı
İçimde bir salkım üzümü güldür
Hasretin ateşi kalbimi dağlar
Dökülür kirpikten kızarmış
yağlar
Her iki organdan birisi ağlar
Bari sende kalan gözümü güldür
Yarım insan gibi yaşarım burda
Eksiği tamamla yanımda durda
Hayatla aramda buzları kır da
Yazlarım bitmeden güzümü güldür
Tebessüm çiçeği açmıyor dalda
Yeşersin yanağım bir buse sal da
Suyunla canımda devamlı kal da
Çıkmaya çalışan özümü güldür
Feleğin elinden kemanı alda
Ruhumda inleyen nağmeler çalda
Kurtları dökelim çürüyen dalda
Şarkıya yazdığım sözümü güldür
Turan Ergün
Dün gece dertlerimi topladım kaba taslak
Yüreğim bulutlardan gördüm ki daha ıslak
İçimde çürüyecek bu halde bırakırsak
Gölgede kurumuyor güneşe ser İstanbul
Yüreğime dikmişim gül sanıpta ayrığı
Kırmızıya boyamış dikenlerin sıyrığı
Görsün asya avrupa içimdeki bayrağı
Aleme ibret olsun köprüye ger İstanbul
Götür de sevdiğime dikenleri geri ver
Fırtına gösteriyor gelen bütün veriler
Sulara gömülmeden kahve rengi gemiler
Bana kapıyı göster şehirden sür İstanbul
Bakarsın şansım döner meçhule giden yolda
Kimbilir bahar gelir çiçeğim açar dalda
Aşkla uçan arıya petekte çıkar balda
Yakında müjdem gelir beklede gör İstanbul
Bakarsın seven çıkar benim hiç bilmediğim
Görürsün erken çıkar tahminim her dediğim
Adresimi sorarsa canımda fer dediğim
Kalmasın ayak izim, yerlere göm İstanbul
Adresimi sorarsa canımsın yar dediğim
Aramızda sır kalsın maziye göm İstanbul
Turan Ergün
Kurudu gönül dalım bir yaprak yeşertmedin
Birazcık gözlerimi sevinçten yaşartmadın
Kerem aslı misali sevdalar yaşatmadın
Nam-ı büyük İstanbul yüreği küçük şehir
Hayalimde yeşeren umut dalımı yedin
Ömrümün peteğinden tatlı balımı yedin
Oturup bir öğünde otuz yılımı yedin
Doymak nedir bilmedin midesi büyük şehir
Sevdalar sokağında kap kaç yapar dilberin
Acılar makamında Hüzzam çalar tellerin
Sanki tiner kokuyor lalelerin güllerin
Havan sarhoş ediyor çiçeği çürük şehir
Pavyonlarda barlarda aç aç yapar beylerin
Taksim Tarlabaşı`nda cilve yapar geylerin
İstemem senin olsun ilçelerin köylerin
Erkeği dişileri karma karışık şehir
Şaheser güzelliğin mutluluğa yetmiyor
İçinde yaşamayı bir çoğu hak etmiyor
Yürekliyle yüreksiz bir arada gitmiyor
Tüyleri pırıl pırıl, kanadı kırık şehir
İmdat diye inlesen kimsecikler aldırmaz
Kötü yola düşeni kaldırımlar kaldırmaz
Burda insan saldırır başka canlı saldırmaz
Üzgünüm maalesef insanlık bitik şehir
Kimse beni duymuyor feryadım çıktı arşa
Vuslat eşlik etmiyor gönlümde çalan marşa
Burda hayat kalmadı umudum kaldı marsa
Sen kendine iyi bak elveda büyük şehir
Gemilerden simit at martılar aç kalmasın
Gittiğimi söyleme hiç biri ağlamasın
Kopardım iplerimi kimseler bağlamasın
Meçhule gidiyorum hoşçakal büyük şehir
Turan Ergün
Masumiyet örneği,
güzellik
abidesi
Tatlıların tatlısı, şekerler akidesi
Ey çiçekler güzeli, gönlümün orkidesi
Senin gibi kokmayan gülleri ne yapayım
Zamanın dallarından yapraklar dökülürse
Sensiz hayat bağımın ipleri sökülürse
Sana bağlı kökümden cansuyum çekilirse
Çürüyüp çöpe giden günleri ne yapayım
Yıldızları verseler değer vermem kum kadar
Geceleri dolunay ışık vermez mum kadar
Düşüncemi söyledim artık sende son karar
Yanında sönük kalan külleri ne yapayım
Bütünüm olmasanda benim diğer yarımsın
Bedenim
olmasanda Nefes alan yanımsın
Benim alev rüzgarım aşk üfleyen fanımsın
Baharda kar savuran yelleri ne yapayım
Solusam nefesimden ıslık çalsam sesimden
Ben fotoğraf çektirsem sen çıkarsın resimden
Ağrı girsen başıma saç çıkarsın ensemden
Sevilip okşanmayan telleri ne yapayım
Tahmin bile edemezsin bizi neler bekliyor
Can altımda kazılmamış hazineler bekliyor
Şimdi seni çok önemli vazifeler bekliyor
Kadir kıymet bilmeyen kulları ne yapayım
Turan Ergün
kalbimin duvarına, bir sevdâ yazılmış bak
eğer sen de istersen, kalbime bir kilit tak
görmesin kimse onu, burçlarında falında
sadece sen beni yak, dolaşarak kanımda
sana öyle tutkunum, bendeki kara sevdâ
yine sensiz geceler ah, ömrümün bahârında
Isıt beni, sar beni, al götür sevdâlara
Gözlerimi kapatıp, dalayım hülyâlara
Kalbine haber saldım, söylesin şarkımızı
Rüzgârlar fısıldasın, herkese aşkımızı
sana öyle tutkunum, bendeki kara sevdâ
yine sensiz geceler ah, ömrümün bahârında
Erdal YILMAZ
Bırakıp giderken, sahilde beni
Elimde güllerin, öylece kaldım.
Yüreğim titredi, düşündüm seni
Aşkıma borçlusun, bunu saymadım.
Bakışım uzakta, gelecek diye
Her gün bekliyorum, gelmedin yine
Hani söz vermiştik, birbirimize
Yelken gelip geçti, bunu saymadım.
Gün batımı artık, gemiler geldi
Rıhtımda buluştu, o sevgililer
Sensizlik ok oldu, kalbimi deldi
Ömür gidiverdi, bunu saymadım.
Ayrılık teknesi, küskünüm sana
Çaldığın aşkımı, versene bana.
Söyleyin rüzğarlar, aşkımı ona
Sonraki sefere, bunu saymadım.
Benim sevgilerim, seninle dolu
Soldurmadım hala, verdiğin gülü
Mendiller tükendi, gözlerim sulu
Kalbime borçlusun, bunu saymadım.
Erdal YILMAZ
Bu şehirde aşkı, sevdayı tattım
Artık gidiyorum, seni bıraktım
Dön de geriye bak, gözlerin yaşlı
Seninle yaşadık, hüzünlü aşkı.
Yemyeşil gözlerin, mazim yaşasın
Yüregimi yakan, bakışın kalsın
Özlemlerle her gün, beni ararsın
Bil ki o an bende, özledim seni.
Yine bahar geldi, uf’ka dalmışsın
Aşkın yıldönümü, yalnız kalmışsın
Gelen mektupları, benden sanmışsın
Kapında bir anda, buluver beni.
Kalbimde kor alev, oldun yıllarca
Zannetme bıraktım, dilimden seni
Her an gözümde yaş, çaglarcasına
Aşkına muhtacım, bulasın beni.
Yıllar sonra senin, saçın ağarmış
Bende aşkımızın, izleri kalmış
Acılarla hasret, özlem yaşanmış
Beni bekliyorken, bulayım seni.
Erdal YILMAZ
Gurbette sürgünüm, içimde özlem
Dayanırım sensiz, geçen günlere
Her gün hayalinle, yaşar dururum
Dermanım kalmadı, sevda çiçegim.
Tutuşmuş el ele, aşıklar gördüm
Mahzun, mahzun baktım, sokaklar sensiz
Kumrular ötüyor, dört bir yanımda
Kalbim sessiz,sensiz, sevda çiçegim.
Biliyorum sende, beni özledin
Ben de sensiz burda, mecnuna döndüm
Ne olur geliver, göreyim seni
Gözyaşlarım dinsin, sevda çiçegim.
Bir an hayal gördüm, sen karşımdasın
Yüzünde tebessüm, gözlerinde yaş
Uzattım elimi, tutayım diye
Kaçıverdin birden, sevda çiçegim.
Bahar geldi geçti, sen yoksun yine
Yaz geçti güz geçti, gurbetteyim ben
Yapraklar sararmış, bende solgunum
Dermansızım artık, sevda çiçegim.
Erdal YILMAZ
Anlamadın beni sen, nasıl sevdim bir bilsen.
Biliyorum pişmansın, gelme demem bana sen.
Hayal olup düş olup, kalbime giriversen.
Ansızın çıkıp gelsen, özlemimi gidersen.
O kadar zor ki öyle, seni sensiz yaşamak.
Kavurdu aşkın böyle, gecelere sor’da bak.
Çekip gittin gideli, maziye gömdüm seni.
Vefasızın birisin, dönüp bakmadın geri.
Sitemim perde perde, çok kırgınım ben sana.
Aramam artık seni, hicran verdin sen bana.
Adımızı yazmıştık, o bizim manolyaya.
Artık mazide kaldı, duruyor mu bak ona…
Erdal YILMAZ
Aşkımız dillerde, şarkılar gibi
Günler gelip geçti, solduramadı
Gözlerin buğulu, ağlıyor gibi
Bahar gelip geçti güldüremedi
Bir fırtına esti, ayırdı bizi
O zalim fırtına, kavurdu bizi
Gönülde bıraktı, ince bir sızı
Fırtına dinince, buluşuruz biz
Kıskanan gözlerin, nazarı bizde
Bensizliğe sakın, üzülmeyesin
Aşkımız düğümlü, birbirimize
Bizsiz geçen günler, bize ağlasın
Leyla Mecnun olduk, çöllere düştük
Kavuşmamız kaldı, mahşere artık
Bizlere yazılmış, kadere küstük
Yıllar gelip geçti, mahzun’uz artık
Bana benden yakın, yakıyor beni
Uzattım elimi, tutuvermiyor
Ümitsiz bekleyiş, bitirdi seni
Ayrılık şarkısı, bizi söylüyor
Erdal YILMAZ
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 90
Warning: Illegal string offset 'active' in /www/htdocs/w0088739/superb/templates/rhuk_milkyway_ext/html/pagination.php on line 96 «BaşlatÖnceki51525354555657585960SonrakiSon» Sayfa 57 den 93